Özel Gereksinimli Bireylerde Okuma Yazma Öğretimi
Toplum ve ailenin bakışı
Genel olarak öğretmenler anne babalar ve toplum okuma yazmaya büyük önem verir. Okuma yazma bilmemek günümüzde büyük bir kusur olarak değerlendirilir. Bu beceri normal gelişim gösteren çocuklarda olduğu gibi, farklı gelişen çocuklar içinde büyük önem taşımaktadır. Bunun nedeni , özel gereksinimli çocukların okuma yazma bilmesinin, bağımsız yaşam açısından önemli bir basamak olmasıdır. Peki nedir okuma yazma? Okuma – yazmayı akademik olarak tanımlamak gerekirse
“ sembolleri kullanarak iletişim kurma ve sembollerden anlam çıkarmadır.” diyebiliriz. Tanımından da anlaşılacağı üzere okuma yazma eğitimine geçmeden önce çocuk sembolik işlemleri yapabilecek seviyeyi tamamladıktan sonra geldikten sonra okuma yazma eğitimine başlanmalıdır.
Genel olarak anne- babalar eğitimde okuma yazma sürecine gelindiğinde çok heyecanlanır. Kısa vadede çok büyük sonuçlar beklerler. Burada unutulmaması gereken en önemli şey, normal gelişim gösteren çocuklarda bile eğitim-öğretimin en sancılı olduğu bu dönemde sabırlı olmaktır. Düşülen diğer hataların başında da çocuğu okuma yazma eğitimi alan diğer çocuklarla kıyaslamak gelmektedir. Ailelerin “hadi çocuğum bak filancanın çocuğu okuyormuş,sende öğren” şeklinde yaklaşımları, başka çocuklara yetiştirebilmek için aşırı ders çalışma saatleri ve zorlamalar, çocuklarda başarısızlık duygusunu güdülemekten ve okuma yazma eğitimine karşı soğutup,bıktırmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Unutmamalıyız ki tüm bireyler kendi doğasında farklılıklar gösterir ve herkesin bu farklılıkların doğrultusunda farklı öğrenme hızları ve sitilleri vardır. Okuma yazma eğitimine başlamadan önce çocuğu çok iyi gözlemlemeli, eğitimcilerini ilgi alanları hakkında bilgilendirmeliyiz. Çocuğun kendini mutlu hissettiği ve eğlendiği ortamlarda öğrenme kalitesi de yükselecektir.
Özel eğitimde okuma-yazma eğitimine başlamadan önce dikkat edilmesi gereken iki önemli husus vardır. Bunların birincisi “çocuğun özür grubu nedir? Nasıl bir okul yaşantısı olacaktır?”. Öğrenci down sendromlu, otizmli, yoksa gelişim geriliği veya özel öğrenme güçlüğü olan biri mi? Ona en uygun kullanılması gereken yöntem nedir? Akranlarıyla birlikte kaynaştırma eğitimimi alacak, özel alt sınıfa mı gidecek yoksa sadece rehabilitasyon desteğimi alacak? Dikkat edilmesi gereken ikinci önemli nokta ise çocuğun yeterli hazır bulunuşluk düzeyinde olmasıdır. Yeterli hazır bulunuşluk düzeyinde bulunan çocuğun okuma yazma süreci için gerekli bazı önkoşul becerileri yerine getirmesi gerekmektedir. Peki nedir bu ön koşul beceriler? Bunları 9 ana madde altında toplayabiliriz.
Özel gereksinimli çocuklarda okuma yazma eğitimi için sahip olunması gereken ön koşul beceriler
- Genel bilgi dağarcığı (meyveler,sebzeler,taşıtlar,hayvanlar,sayılar,meslekler,eylemler,geometrik şekiller,zıt kavramlar)
- Görme ( aynı olanı bulma,farklı olanı bulma,eksik tamamlama; resim,renk,sayı,harf,eşleme)
- İşitme ( ses taklidi, senin yönünü bulma, gözü kapalı çıkan sesi tahmin etme,dinleme,dinlediği ile igili sorulara cevap verme)
- Konuşma ( kendini ifade edebilme,ailesini tanıtma,sorulan sorulara cevap verme)
- Kas gelişimi ( kaba ve ince motor beceriler,top tutma kağıt yırtma,hamurla oynama,ipe boncuk dizme vb)
- Sosyal ve duygusal uyum ( yeterli hazır bulunuşluk düzeyinde olması)
- Dinleme
- Kalem tutma
- El-göz koordinasyonudur( parmak takibi yapabilme, sınırlı alan boyama,çizgi çalışmalarını yapabilme)
Gerekli ön koşul beceriler kazandırıldıktan sonra öğretim yapılacak yöntem belirlenmelidir. İlk başta da söylediğim gibi okuma yazma süreci eğitimde sancılı bir süreçtir fakat doğru yöntem teknikle çalışıldığı takdirde bu süreç öğrencinin çalışmaktan zevk alacağı eğlenceli bir süreç haline gelir. Eğitimcinin çocuk için en uygun yöntemi belirleyebilmesi için mevcut yöntemleri bilmesi gerekmektedir.
Okuma-yazma eğitiminde kullanılan yöntemler;
1. Metin yöntemi(Üstün zekalı bireyler için): Paragraf bütün halinde verilir. Sonra cümle-kelime-hece ve seslere ayrılır. bütünden parçaya gitme
2. Harf yöntemi(Otizmli bireyler için): Harflerin okunuşu öğretilir.( Daha doğrusu otizmi olan birey harflerin okunuşunu ezberler. Örnek: ba-ca-ka-pı…) Sonra bu heceler birleştirilerek yeni kelime ve cümleler oluşturulur.
3. Ses yöntemi (Hafif veya ortaya yakın hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireyler için): Harflerin okunuşu esas alınmıştır. Bildiğiniz gibi şu anda devlet okullarında uygulanan bir yöntemdir.Sesler gruplara ayrılmış ve guruptaki ses sırası takip edilerek yeni yeni kelimeler türetilmiştir.
• Şöyle ki:
Birinci Grup : e,l,a,t
İkinci Grup : i,n,o,r,m
Üçüncü Grup : u,k,ı,y,s,d
Dördüncü Grup: ö,b,ü,ş,z,ç
Beşinci Grup : g,c,p,h
Altıncı Grup : ğ,v,f,j
Ses yöntemindeki bu sıralamanın özel gereksinimli bireyler için uygunluğu kısmen tartışılmaktadır. Şu asla unutulmamalıdır ki özel eğitime muhtaç bireylerde hangi yöntem uygulanırsa uygulansın olabildiğine sade ve anlaşılır olmalıdır. Bu nedenle özel eğitime muhtaç bireylere önce sesli harflerin okunuşu öğretilmeli sonrada öğrenilen bu sesli harfler, sessiz harflerin okunuşuyla birleştirilerek hece kelime ve cümleler oluşturulmalıdır.Deneyimlerimiz sonucu çıkan en uygun sıra:
Birinci Grup: a,e,ı,o,u,i,ö,ü
İkinci Grup : l-m-t-n-s-k-r-f-y-z-v-b-c-d-p-h-ş-ç-g-j-ğ
Ses yöntemini kullanacak eğitimcilerin dikkat etmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Örneğin eğitimci asla öğrenmediği sesle ilgili hece ve kelimeler kullanmamalıdır. Bu öğrencinin kafasını karıştırır. Sesli harflerin öğretiminde ı ile i, o ile ö, u ile ü peş peşe öğretilmemelidir. Sesi tanıma, okuma gerçekleştikten sonra yazı çalışmaları yapılmalıdır. Eğer öğrenci el yazısı ile zorlanıyor ise asla buna zorlanmamalı, okul yaşantısı varsa özel eğitim öğretmeni ve okul öğretmeni mutlaka irtibat halinde olmalıdır.
Okuma yazma öğretim süreci
Bu süreci 6 evrede inceleyebiliriz;
- Hazırlık evresi : öğrencinin okuma yazma eğitimine hazırlandığı,yazımızın başında bahsettiğimiz ön koşul becerilerin kazandırıldığı evredir. Öğrenci gerekli ön koşul becerileri kazandıktan sonra ses evresine geçilir.
- Ses evresi: Bu evrede sesler tanıtılır. öğrencinin farklı hecelerlerdeki aynı sesleri sezmesi, hece çalışmasına geçmek için iyi bir ölçüttür. Sonrasında hece öğretimine geçilir.
- Hece evresi: öğrenilen seslerle önce iki hece, sonra üç hecelerin oluşturulduğu evredir.
- Sözcük evresi: hecelerin birleştirilip yeni kelimelerin oluşturulduğu evredir. Öğrenilen seslerle hecelerin birleştiriliminden oluşan kelimelerin, resimlerini gösterip okutup yazdırmak görsel destek sebebiyle daha etkili olacaktır.
- Cümle evresi: kelimelerden cümle oluşturma evresidir. Bu evrede öğrendiği kelimler karışık gruplar halinde verilip anlamlı cümle oluşturması istenilebilir. Bu noktada önemli olan basitten karmaşığa gitmek ve her zaman öğrencinin yapabileceği etkinliklerden başlayıp dersi yine yapabildiği etkinliklerle tamamlamaktır.
- Serbest metin evresi: Metin okuma ve yazmanın gerçekleştiği, okuduğu metinle ilgili sorulara cevap verebildiği,söylenen metni yazabildiği evredir. Bu evrede başarı güdüsünün tatmin edilmesi çok önemlidir. Hecelere ayırarak okuma, son sözcüğü veya heceyi tekrar etme gibi davranışlar olabilir. Bu tip durumlarda öğrenciye daha hızlı ve akıcı okumasıyla ilgili komutları verirken bunların teşvik edici olmasına dikkat etmeliyiz.
Okuma yazma öğretiminde oyunlar
Unutulmamalıdır ki çocuğun yaşantısında oyun büyük bir yer tutar. Bir çok kavram oyun yoluyla daha hızlı öğrenilmektedir. Aynı şekilde okuma yazma çalışmaları yaparken de oyunlardan faydalanılabilir.Öğretilen cümle kelime hecelerin unutulmasını önlemek için bol bol tekrar yapılması gerekmektedir.Oyun yoluyla bu tekrarların zevkli hale gelmesi sağlanabilir.İlk okuma yazma öğretiminde kullanılabilecek önerebileceğim oyunlardan birkaç örnek aşağıda yer almaktadır.
1)Balon Şişirme Oyunu:
Balonlar alınır ve bu balonların üzerine öğrenilen kelime,hece yada cümleler yazılır.Bu heceler yan yana getirilerek anlamlı kelimeler yaptırılır.
2) Numarayı Bul Oyunu:
Kartona 10 tane kutu çizilerek bunlara bir numara verilir. Bu kutuların içine farklı kelimeler yazılır.Öğretmen tarafından bir numara söylenir ve öğrenci tarafından o kutudaki kelimeyi bulması istenir,okutulur ve yazdırılır.
3) Kelime Piyangosu:
60-70 cm çapında ortasında kolayca dönebilen bir gösterge bulunan kartondan bir tablo hazırlanır. Bunun üzerine tekrar ettirilecek kelime yada hece tutturulur.Çocuk tablonun üzerindeki göstergeyi çevirir hangi kelime yada heceyi gösteriyorsa o kelime okutulur ve yazdırılır.
4) Hece Piyangosu:
Kelime piyangosu gibi mukavva üzerine yapılır. Göstergenin üzerine heceler ile birleştiği zaman kelime oluşturacak bir hece konur. Kenarlarına da kesilen heceler konur.Gösterge çevrildiğinde hangi heceyi gösteriyorsa iki hecenin oluşturduğu kelime okutulup yazdırılır.
5) Şans Oyunu:
bir torba içine kelime fişleri konur. Bu torbada bulunan kelimeler öğrenciye çektirilir.çekilen kelime okutulup yazdırılır.
Toparlamak gerekirse okuma – yazma öğretimi son derece önem taşıyan bir konudur. Tüm öğretimi yapılan davranışlarda olduğu gibi bu davranışın kazandırılmasında da, çocuğun bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurarak en uygun yöntem ve tekniklerin kullanılmasını, doğru zamanda doğru pekiştirenlerin verilmesini, çocuğun eğitim ortamını sevmesini, öğrenmeden zevk almasını sağlamak öğretim sürecini hızlandıracak,eğitimin kalitesini arttıracaktır.
Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni İnci Seringen
Kaynaklar:
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/39/49/450.pdf
http://www.rehabilitasyon.com/index.php?act=showarticles&act2=read&p=1&aid=5259