Özel Çocuklar Eğitim ve Dayanışma Derneği Kuruldu
Çoğulcu demokrasilerde çıkar gruplarının örgütlü olması kadar doğal ve tartışılmaz bir konu olamaz. Kısaca Sivil Toplum denilince ilk akla gelen ; ”insanların tek tek yapamadıklarını beraber yapmasıdır” denilebilir. Yani birlikteliği, gönüllülüğü ve dayanışmayı temsil eder. 21.yüzyılda önemli bir kavram olan sivil toplum, akademisyenlerin yanı sıra buralara gönül verenlerin de tecrübelerinden yararlanılması gereken yerlerdir. Meslek odaları, sendikalar, Dernekler, Vakıflar gibi oluşumlar sivil toplumları oluşturur. Bir ülke de demokrasinin ve ekonominin gelişmesinde sivil toplumun etkisi olduğu kadar da aktif vatandaşlık anlayışının da gelişmesi anlamında STK ve benzeri birliklerin büyük önemi vardır.
Sivil toplum kuruluş (STK)’ları çok farklı alanlarda örgütlenebilen ve birçok farklı alanda da faaliyet gösteren, gönüllülük esasına göre oluşmuş/oluşturulmuş kuruluşlardır. Bu kuruluşların kuruluş amaçları ve faaliyet alanları farklı olmakla birlikte temel hedefleri toplumsal sorunlara çözüm bulmak ve toplumun gelişmesine ve kalkınmasına katkıda bulunmaktır.
Sivil toplum, demokratik bir toplum yaratılmasında, devlet-toplum, birey ilişkilerinin demokratik bir şekilde düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İnsanların gönüllü olarak bir araya gelmesiyle “bir şeyleri yapmak için” kurulan sivil toplumlar finansal ve örgütsel sorunlarının yanı sıra vizyonlarını belirleyemediklerinden dolayı da sıkıntılar çekmektedir.
Bazı STK’ların hedef kitlesi, kuruluş amaçlarında belirlenen kitleler olup, belirledikleri alan dışında bir şey yapamazlar yani içe dönük çalışırlar. Bu da şu soruyu akla getirir. STK’lar gönüllümü yoksa profesyonel mi olmalıdır? STK’lar hem gönüllü, hem de profesyonel olmalıdır. Profesyonellik fazla katılım sağlamaz. Sadece gönüllülük de finansman sorununu halletmez. Bu nedenle de ikisi ayrı ayrı düşünülemez. Sivil toplumun hem örgütsel yaşam olarak, hem demokratik yönetim tarzı olarak beraber düşünülmesi gerekir. Güven ilişkisine dayanan sivil toplumlar da maddi-manevi diye ayrım yapmak zordur. Sivil toplum aktif ve sorumlu vatandaşlığın yaşama geçtiği alandır. STK’lar siyasi otoritenin baskısından uzak, kamusal alanda etkili kuruluşlardır.
Gönüllülük temeline dayanan STK’lar çoğulcu demokrasiden katılımcı demokrasiye geçişi sağlar. Yani; katılımcı demokraside birey, kendine yeni yaşam kalıplarını birey olarak değil, STK’lar sayesinde siyasi partilere girmeden de sağlayabilirler. STK’lar bireysellikten toplumsallığa geçişi sağlar. Kişi yurttaşlık bilincini kazanır. Günümüz de hukukun üstünlüğü, temel insan hak ve özgürlükleri, katılımcı demokrasi gibi değerler vazgeçilmez evrensel değerlerdir. Bu evrensel değerler çerçevesinde art niyetlilerinin arka bahçesi olmayan STK’ların aracılığı ile talepler ifade edilebilir ve haklar korunabilir. Kısaca; Sivil Toplum Kuruluşlarının yönetimler üzerindeki etkinliği, o ülkeleri daha çağdaş ve demokratik hale getirmektedir. Bu nedenle STK’lar demokrasinin olmazsa olmaz unsurları olarak toplumsal hayatımızın odak noktasında yer almalıdır.
DERNEĞİMİZ HAKKINDA
Ülkemizde özel eğitim’in geçmişi çok uzun yıllara dayanmaz. İlk zamanlarda sadece de büyük şehirlerimizde bu konu ele alınırken özellikle son 5 yıldır, Ülkemizin tüm illerinde yaygın hale gelmeye başlamıştır. İlk başlarda özel eğitimden sınırlı sayıda kişiler yaralanıyordu ve özel eğitimin ne olduğu bilinmiyordu fakat son yıllarda çıkartılan kanunlarla artık herkes yararlanacak duruma gelmiştir.
Son çıkan kanunlarla sosyal güvencesi olsun ya da olmasın her kez çocuklarını özel eğitim kurumlarına ücretsiz bir şekilde götürebilmektedirler. Bu güzel bir gelişmedir. Fakat yeterli değildir ülkemizde özel eğitime gereksinimi olan 5 milyona yakın kişi varken yararlanan kişi sayısı 500 bin civarlarında kalmaktadır.
Son yıllarda bir çok özel kurum açılmış ve açılmaktadır bunların hepsi iyi bir şekilde eğitim vermek için çabalarken bazılarında eksiklikler olduğu görülmektedir.
Derneğimiz bu alanda hizmet almak isteyen özel gereksinimli çocuğu olan aileler ve özel gereksinimli çocuklara eğitim veren eğitmenleri, bir araya getirmek, bu birlikteliği dernek çatısı altında sağlamak ve özel çocukların tüm gereksinimlerini karşılayabilecek sosyal, kültürel gelişimleri ile tüm eğitim olanaklarını en üst düzeye çıkarmayı amaç edinmiştir.
Çalışmaları yürütürken tüm istek, öneri ve görüşlere yer verileceği gibi kanuni olarak ta tüm iş ve işlemlerin takibi derneğimiz tarafından yapılabilecektir.
ÖZEL ÇOCUKLAR EĞİTİM VE DAYANIŞMA DERNEĞİ tarafımızdan 25/02/2014 tarihinde kurulmuştur.
KURUCULAR
DR. GARBİS YAKUPYAN
PARİN YAKUPYAN
SELİM PARLAK
NUBAR MANAVYAN
HABEŞ ANIK
EMİNE EŞKİ ARASLI
MÜKERREM ESRA PARLAK
Kaynak: Bakırköy Gazetesi