Otizmli Çocuklara Eğitim Verecek Lise Öğrencileri Amerika’dan Ödül Aldı
Otizmli çocukları tehlikelere karşı korumak ve onları modelleme yoluyla eğitmek için gecelerini gündüzlerine katan İzmirli lise öğrencilerinin, Türkiye’de bir ilk olarak tasarladıkları ‘Robotica’ adlı robot, Amerika’dan ödül aldı.
Küçüklüğünden beri annesinin otizm derneği başkanı olması sebebiyle otizmli çocuklara yakın büyüyen İzmir’in TAKEV Lisesi öğrencilerinden Melis Leyal Gürel, arkadaşlarına otizmli çocukların hayatını kolaylaştıracak bir şeyler yapmayı teklif etti. Okul arkadaşları ile birlikte otizmli çocukları tehlikelere karşı korumak için gecelerini gündüzlerine katanöğrenciler, Robotica adlı bir robot tasarladı. 7 ay boyunca yaptıkları çalışmaların karşılığı ise Amerika’dan geldi. Amerika’da düzenlenen FIRST® LEGO® League North American Championship’de 80 takım arasında onur ödülü alan TAKEV’li öğrenciler, Türk bayraklarını ABD’de dalgalandırmanın haklı gururunu yaşadı. İnsan hareketlerini ve komutlarını algılayabilen Robotica, eğitimde bilgisayar komutları ile kişiyle iletişim kuruyor. Robotica adı verilen robotadeta yardımcı öğretmenlik yaparak otizmli çocuklara eğlendirerek öğretiyor. Robota verilen komutları modelleme yoluyla öğrenen otizmli çocuklar, tehlikelere karşı korunmayı öğreniyor.
Türkiye’de sayıları milyonları bulan otistik bireylere yardım sağlayacak ve arkadaşlık yapacak olan robot hayalini kuran ve yaşıtları ile birlikte gerçekleştiren Melis Leyal Gürel, proje ile otistik çocuklarda güvenlik bilincini oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.
“TÜRK BAYRAĞININ DALGALANDIĞINI GÖRMEK ONUR VERİCİYDİ”
Projenin Türkiye’de daha önce geliştirilmediğine ve ilk olduğuna dikkat çeken Melis Leyal Gürel, yola çıkma ve ödül getiren hikayelerini şöyle anlattı: “Benim annem otizmli çocuklarla çalışıyor. Ben otizmli çocukların güvenlikle ilgili sıkıntısı olduğunu fark ettiğimde bu sıkıntıyı takımımla paylaşmak istedim. Ve biz bu sorunu çözmek amacıyla da bir robot tasarladık. Robota ‘dur’ komutunu verdiğimizde duruyor. Ve otizmli çocuklarda modelleme yoluyla tehlikelerden korunuyorlar. Yani bu tür güvenlik problemlerinden olabildiğince onları bir robot sayesinde koruyoruz. Bu anlamda kesinlikle geliştirilebilir ve sürdürülebilir. Bu proje için çok emek harcadık. Herkes kendini bu işe adadı. Aynı şekilde projemizi ordaki insanlarla paylaştığımızda gerek jüri üyeleri gerek izleyenler tarafında çok ilgi gördük, çok alkış aldık. Sosyal sorumluluk çerçevesinde yaptığımız bu proje bize aynı zamanda onur ödülü getirdi. Çok takdir gördük ve ülkemizi başarıyla temsil ettik. Orda Türk bayraklarının dalgalandığını görmek çok onur vericiydi bizim için.”
“MODELLEME YOLUYLA ‘DUR’ KOMUTUNU ÖĞRENİYOR”
Projenin çok fazla zaman aldığını ve gecelerini gündüzlerine kattıklarını belirten Gürel şöyle devam etti: “Tabiî ki projenin araştırma geliştirme kısmı, planlama kısmı var. Önce araştırmamızı yaptık, burada ILO İnternational Otizm’in stantlarından yararlandık. Bu şekilde otizmle ilgili bilgi edindik. Yaklaşık 7 ay boyunca gece gündüz gördüğünüz odada çalıştık. Sensörlerimizi ekledik, robotu yaptık. Çocuklara ‘dur’ komutunu öğretiyoruz. Robotumuz gittiği zaman çocuk da robotla birlikte koştuğu zaman robota ve çocuğa öğretilirken ‘dur’ komutunu veriyoruz. Ve çocuk robotu modelleyerek, modelleme yoluyla yavaş yavaş ‘dur’ komutunu almayı öğreniyor. Bu şekilde işliyor sistem. Ve siz trafiğe çıktığınızda, süper markete gittiğinizde veya evdeyken bile biliyorsunuz çok çeşitli kazalar olabilir. Ev kazalarını her zaman duyuyoruz. Bir sıkıntı olduğunda ‘dur’ komutunu çocuğa verdiğinizde otizmli çocuk duruyor.”
Projeyi geliştirmek istediklerini de aktaran Gürel, robotun güvenlik alan komutlarının genişletilebileceğine dikkat çekti.
“RAKİP TAKIMIN AMBLEMİNİ YAPARAK JÜRİYİ ŞAŞIRTTILAR”
Amerika’da yarışma sırasında ülke farklılığından dolayı güncelleme kuralları ile ilgili sorun yaşadıklarını ancak buna rağmen ödül aldıklarını belirten öğrencilerden Deniz Türksen ise kendilerine verilen yarışma konusu kapsamında rakip Türk takımının amblemini yapmaları üzerine herkesin şaşırdığını ifade etti.
Takım olarak rakip bir Türk takımın amblemini yaparak dikkat çektiklerini belirten Türksen, ülke olarak bağlılıklarını gösterdiklerini söyledi.
Yarışma kapsamında takım ruhu ve birliğe de bakıldığını anlatan Türksen şunları söyledi: “Ödülü getiren en büyük etkenlerden biri takım ruhuydu. Ayrıca bu, değerlendirme kısmında bu ödülü almamızı sağlayan çok önemli bir şey oldu. Türkiye’de güncellenen kurallarla Amerika’daki kurallar farklıydı. Bizim bu yüzden 4 saatte bir parçayı yeniden yapmamız gerekti. Azmimizden dolayı da bu ödülü aldığımızı düşünüyorum. Özellikle takımın birbirini tamamlaması çok önemli bir şey çünkü herkes bir takım kusurlara sahiptir ve biz birbirimizin kusurlarını kapatıyoruz. Takım ruhu ve birliği anlamak için bize bazı lego parçalarından oluşan bir kutu verdiler. Ve içinde olduğumuz turnuvayı anlatmamız için bir sembol yapmamızı istediler. Bizimle birlikte Amerika’ya gelen diğer Türk takımının amblemini yaptık. Bir parça istediğimizde veya manevi desteğe ihtiyacımız olduğunda her zaman ordaydılar. Bu yüzden bizim kültürlerimize ve ülke olarak birbirlerimize ne kadar bağlı olduğumuzu anlamış oldular. 80 tane takım bulunmaktaydı. 4’ü yabancı ülkelerden diğerleri ise Amerika’nın çeşitli eyaletlerinden gelmişlerdi. Bu kadar takım arasından başarı yakalamak, özellikle takımımız adına onur ödülü almak bizi Türkiye olarak çok onurlandırdı. ”
TAKEV’de okumalarının da ayrı bir önemi olduğunu dile getiren Deniz Türksen, öğretmenlerinin kendilerine gerekli ekipmanları ve bir oda temin ettiklerini ve her türlü desteği verdiklerine dikkat çekti.
“TEHLİKEYİ ANLAMA DUYUSU GELİŞİYOR”
Proje ekibinden Arda Aybertürk de robotun teknik konuları hakkında bilgi verdi. Robotica’nın iki bölümden oluştuğunu belirten Aybertürk, “Robotumuz dört motordan oluşuyor. İki hareket motoru iki tane de görev motoru var. İki ışık, bir ses sensörü bir de touch sensörü var. Bilgisayardan program yazıyoruz, bunu robota yüklüyoruz. Masada iki buçuk dakika içinde robotu başlatıyoruz ve görevlerini yapıp ger geliyor. Bu seneki görevler kaleye gol atma, halkaları alma, bir kutudan bir ampulü çıkarma gibi görevler vardı. Projemizde otistik çocukların güvenliğini sağlamak için bir ses sensörü yerleştirdik, bu sensör de bir alkışla ya da sadece ‘dur’ diyerek robotu durduruyor. Böylece otistikçocukların tehlikeleri anlama duyularını geliştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Beyaz Gazete