Anne Sevgisi Engelli Gence Jimnastikte Türkiye Birinciliği Getirdi

annenin-sevgisi-engelli-gence-sampiyonluk-getirdi-159518-5Manisa’da zihinsel engelli 22 yaşındaki İbrahim Sargın, annesi Hatice Sargın’ın sevgisi ve ilgisiyle jimnastikte Türkiye birincisi oldu.

Eşini 8 yıl önce kaybeden ve evlere temizliğe giderek 2 çocuğuna bakan Hatice Sargın, “Oğlum için her şeyi yaparım. 6 ay boyunca her gün birlikte antrenmanlara gittik. Sonunda da şampiyonluk geldi. Engelli çocuklar da ilgiyle sevgiyle her şeyi başarabilir” dedi.

DHA muhabiri Nermin Uçtu’nn haberine göre Manisalı zihinsel engelli İbrahim Sargın, engelini jimnastik sporuyla yendi. Haziran ayında düzenlenen Özel Sporcular Türkiye Jimnastik Şampiyonası’nda 3 altın madalya kazanarak birinci olan İbrahim Sargın, annesi Hatice Sargın’ın gururu oldu. Şampiyonluğa en çok sevinen kişi olan anne Hatice Sargın, İbrahim’in ikizi olan diğer çocuğunda da mental bozukluk olduğunu belirtti.

Eşi 8 yıl önce vefat etti, temizliğe giderek çocuklarına baktı

Eşi 8 yıl önce vefat eden Hatice Sargın, ev temizliğine giderek çocuklarına baktığını ve oğlu İbrahim’le birlikte 6 ay boyunca her gün antrenmanlara gittiğini anlattı. Hatice Sargın şunları söyledi:

“Oğlumun bir şeyleri başardığını görmek beni mutlu ediyor. 6 aydır düzenli antrenmanlara gidiyor. Onunla birlikte gelip- gittim. Getiriyorum, bekliyorum daha sonra birlikte dönüyoruz. Biraz zor bir hayatımız var. Ama evlatlarımız için katlanıyoruz. İyi ki çocuklarım var. Her şeyi seve seve yapıyorum. Sonunda da şampiyonluk geldi. Engelli çocuklar da ilgiyle sevgiyle her şeyi başarabilir. Spora başladıktan sonra daha mutlu bir çocuk oldu. Çok güzel değişikler oldu. İlla bir şeyleri başarması değil, önemli olan mutluluğu. Özgüven patlaması yaşadı. Bir şeyleri başaracağını biliyordum ama bu kadar beklemiyordum.”

‘Sporun engellilere büyük faydası var’

Manisa Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü zihinsel engelliler antrenörü Bertan Karanfil de, jimnastikte 3 branşta altın madalya alan İbrahim’in kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi. Altı ayın ardından gelen bu şampiyonlukla birlikte İbrahim’in sosyal yönden büyük bir gelişim sağladığını anlatan Bertan Karanfil şöyle dedi:

“Atlama, barfiks ve paralel aletinde altın madalya kazandı. Annesinin fedakarlığı çok oldu. Antrenmanlarla biraz zorlandı. Ancak sosyal yönden çok büyük gelişimi oldu. Sporun engelliler için en büyük faydası zaten bu oluyor. Kendi dünyalarından çıkıyorlar. Ayrıca fiziksel olarak kilo vermesi ve kuvvetlenmesi sağlandı. Spor uyum problemini yok etmeye de yardımcı oluyor.”

Kaynak: Birgün

Otizme Sebep Olan Yeni Nörolojik Bulgular

otizmOtizm her ailenin deneyimlemek durumunda kalabileceği, bilinçle yaklaşılması gereken biyolojik bir farklılıktır. 

Sosyal ilişki ve iletişim becerilerinde bozulma, tekrar eden davranışlar, ilgi ve etkinliklerde yetersizlikler ile kendini gösteren, üç yaştan önce ortaya çıkan yaygın gelişimsel bozukluk olarak tanımlanıyor. Yeni yapılan bir araştırma otizme sebep olan nörolojik bir durumu gün yüzüne çıkardı. Otistik çocukların beyinlerindeki anormallik, prestijli tıp bilimleri dergisi The New England of Medicine’de yayımlanan yeni çalışmaya göre uterodaki nöronların gelişiminden kaynaklanabilir. Amerika’da bilimsel bir kuruluş olan ‘National Institute of Mental Health’in destekleriyle gerçekleşen bu çalışmada otizmli ve otizmli olmayan yeni ölmüş çocukların beyinleri incelendi. Araştırmacılar bu beyinlerden doku örnekleri aldı. Alınan her bir doku örneği beyin yapılarını analiz etmek için ince katmanlara bölündü. Araştırmacılar hücre içi hibridizasyon olarak bilinen gen analizi sürecini kullanarak otizm tanılı çocukların kortekslerinde, birden çok katmana yayılmış farklılıkları sınıflandırabildi.

Araştırmacılar bu farklılıklara bölgedeki anormal alanlar dedi ve bunları nerdeyse her otistik beynin frontal korteksinde (ön beyin bölgesi) buldu. Otizm tanısı almış neredeyse bütün çocukların frontal kortekslerinde normal dışı alanların mevcut olduğu gözlendi. Bulgular otistik çocuklarda doğum öncesi dönemde beyin yapısının gelişiminde belirgin farklılıklar olduğunu göstermektedir. Fakat normal dışı bu alanlar, otistik çocukların beyinlerinin sadece frontal ve temporal bölgelerinde bulundu. Bu bölgeler otistik çocukların duygusal, sosyal ve iletişim zorlukları yaşadığı alanlardı. Otizmin nöropatolojisiyle ilgili gerçek sırların henüz ortaya çıkmadığına inanılıyor. Yapılan bu çalışma diğerleri için bir basamak konumunda olabilir. Bu da araştırmaları daha kritik ve heyecan verici bir hale getiriyor.

KAYNAK: Otizm

Otizm Riskini Gebelikte Alınan Aşırı Vitaminler Arttırıyor Olabilir

Vitamins & minerals

Vitamins & minerals

Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Tüp Bebek ve Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, “Gebelik döneminde dengeli beslenmeye ek olarak bazı vitamin ve minerallerin alınması faydalı olmakla beraber, bilinçsizce aşırı vitamin kullanımı yarar yerine zararlı olabilir. Bu nedenle gebeliğin ilk dönemlerinde yapılacak bir testle kandaki B12 vitamini seviyesine bakılmalı, bilinçsiz folik asit takviyesi alınmamalıdır” diyor.

Vitamin eksikliğinin yanı sıra, aşırı vitamin tüketimi de gebelik döneminde bebek için büyük tehlikeler doğurabiliyor. ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, annenin kanındaki folat düzeyinin 59 nanomol/ litreden (Nmol/ L) yüksek ve B12 vitamini düzeyinin 600 pikamol/ litre (Pmol/L) seviyesinin üzerinde olması, doğacak çocukta otizm riskini 17 kattan fazla artırdığını gösterdi.

ABD’de 1400’e yakın anne adayı üzerinde 5 yıl süren araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak önemli bilgiler veren Görgen, gebelik döneminde sağlıklı beslenmenin sihirli bir formülü olmadığını vurgulayarak şu tespitlerde bulundu:

DİYETE GEBELİK ÖNCESİNDE BAŞLANMALI

Hiç şüphesiz besleyici ve iyi dengelenmiş bir diyet programı, gelişmekte olan bebeğinize vereceğiniz en önemli hediyelerden biridir. Aslında, gebelik öncesi sağlıklı bir beslenme programı uygulamaya başlamak ve gebelik boyunca devam ettirmek daha idealdir.

GEREKSİZ STRES AŞIRI VİTAMİN TÜKETİMİNE YOL AÇIYOR

Sağlıklı beslemenin temel prensipleri gebelik boyunca da aynıdır, değişmez. Ancak pek çok anne adayı bu dönemde beslenme konusunda gereksiz bir strese girmekte ve çoğu kez belirsiz kaynaklardan edindikleri bilgilerle bazı besinleri ve vitaminleri aşırı tüketmektedir.

OTİZM RİSKİNİ 17 KAT ARTIYOR

Gebelikte yeterli miktarda vitamin desteği almanın çocuklarda otizm riskini düşürdüğünü bilinen bir gerçek. Oysaki yakın zamanda yapılan araştırmalar, gebelik boyunca kandaki B12 vitamini ve folik asit (folat/B9 vitamini) seviyesindeki yüksekliğin, bebekte otizm riskinde belirgin artışla ilişkili olduğunu göstermiştir.

Johns Hopkins Üniversitesi’nde 1998-2003 yılları arasında doğum yapan 1391 anne ve çocuğu, kanlarındaki yüksek folat seviyesi açısından incelenmiştir. Annelerden doğum sonrası 1-3 gün içinde bir kez kan alınarak ölçümler yapılmıştır. Doğum sonrası bebekler çocukluk dönemine kadar takip edilmiştir.
Araştırmada kanlarında yüksek seviyede folat (B9 vitamini) tespit edilen kadınların çocuklarında otizm riskinin 2 kat, B 12 seviyesi yüksek bulunan kadınların çocuklarında ise otizm riskinin 3 kat arttığı görülmüştür. Her iki vitaminin de kandaki seviyeleri aşırı derecede yüksek bulunan kadınların çocuklarında ise otizm riskinin 17.6 kat daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Bu çalışmanın sonucunda da görüldüğü gibi, gebelik döneminde dengeli beslenmeye ek olarak bazı vitamin ve minerallerin alınması faydalı olmakla beraber, bilinçsizce aşırı vitamin kullanımı yarar yerine, zararlı olabilmektedir. Diğer konularda olduğu gibi beslenme ve vitamin desteği konusunda mutlaka takip eden doktora danışarak hareket etmek en doğrusudur.

İLK 12 HAFTA 400 MİKROGRAM ALINMALI

Folik asit kullanımına gebe kalmadan 1 ay önce başlanır ve gebeliğin ilk 12 haftası boyunca günde 400 mcg (mikrogram) olarak devam edilir. Hamile kalınmadan önce ve hamile kalındıktan sonra folik asidin kullanılması bebekte oluşabilecek beyin ve omurilik hastalıklarını yüzde 70 oranında azaltmaktadır. Aynı zamanda hücre büyümesinde ve organ gelişiminde de önemli rol oynamaktadır.

GÜNDE 1000 MCG’DEN FAZLASI TEHLİKELİ

Gebelik esnasında ne ülkemizde ne de dünyada kanda folik asit ölçümünün yapılması gerekliliği yoktur. Çünkü gerek folik asit (B9) vitaminlerinin doğal gıdalardan oluşan sağlıklı bir diyetle alınması, hiçbir zaman kanda aşırı seviyelere çıkmasına neden olmaz. Kandaki aşırı yüksek düzeyler, genelde ilaç şeklinde olan sentetik formların, gerekenden fazla tüketilmesinden dolayıdır.

Günde 1000 mikrogramın üzerinde folik asit tüketilmesi riskli olabilir. Yeşil yapraklı sebzeler, et, yumurta ve yoğurtla sağlıklı şekilde beslenerek günde 1000 mikrogram folik asit seviyesinin aşılması, çok olası değildir. Doktor tarafından önerilmediyse piyasada bulunan 5 mg’lık folik asit tabletlerinin uzun süre tüketilmesi riskli olabilir. Bu yüzden gebeliğin ilk döneminde yapılan kontroller ve doğru bilgilendirme büyük önem taşır. Folik asit fazlalığının yarattığı diğer bir problem, B12 vitamini eksikliğinin saptanmasını maskelemesidir.

MUTLAKA B12 SEVİYESİNE BAKILMALI

B12 vitamini ise, sağlıklı kırmızı kan hücrelerinin oluşumu için gereklidir. Karaciğer, böbrek, sığır eti, yumurta, süt, peynir ve balık, B 12 vitamini içeren besinler arasındadır. Mayalı soya ürünleri ve deniz yosunu da B 12 vitamini bulunan yiyecekler arasındadır.
B12 vitamini eksikliği özellikle vejetaryen beslenme şekli olanlarda sık görülür ve kansızlığa yol açar. Gebelik esnasında kanda mutlaka B12 seviyesine bakılmalıdır.

FAZLA KİLOLARIN GÜNAH KEÇİSİ VİTAMİNLER

Bizim kültürümüzde gebelik, ‘canının her çektiğini biraz da ölçüsüzce tüketmek’ anlamına geldiğinden, kilo kontrolü yapılması da güç olmaktadır. Hatta çoğu kez alınan kilolardan vitaminler ve onlardan dolayı artan iştah sorumlu tutulmaktadır.

B12 EKSİKLİĞİ VEJETARYENLERDE SIK GÖRÜLÜYOR

B12 vitamini, sağlıklı kırmızı kan hücrelerinin oluşumu için gereklidir. Karaciğer, böbrek, sığır eti, yumurta, süt, peynir ve balık, B 12 vitamini içeren besinler arasındadır. Mayalı soya ürünleri ve deniz yosunu da B 12 vitamini bulunan yiyecekler arasındadır.

B12 vitamini eksikliği, özellikle vejetaryen beslenme şekli olanlarda sık görülür ve kansızlığa yol açar. Gebelik esnasında kanda mutlaka B12 seviyesine bakılmalıdır. Biz ülkemizde gebelikte B12 seviyesine bakıyoruz ve genellikle beslenme alışkanlığına bağlı olarak düşük seviyelerle karşılaşıyoruz.

GEBELERDE DEMİR EKSİKLİĞİNE HALA SIK RASTLANIYOR

Türkiye’de günümüzde geçmiş yıllara göre gebeler beslenme ve vitamin kullanımı konusunda daha bilinçli. Ama yine de protein alımı ve hayvansal gıda (özellikle et ve balık) tüketimi hala yeterli düzeyde değil. Bu nedenle de demir eksikliği anemisi gebelerde çok sık görülüyor.

Kaynak: Otizm

Göz izleme teknolojileri ile otizmin riskleri tespit edilebilecek

otizmGazi Üniversitesinde otizmin tanısında göz izleme teknolojilerinin kullanıldığı Öğrenme Gelişim Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖGEM) açıldı.

Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bosna Binası’ndaki merkezin açılışına Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karabağ ve ÖGEM Müdürü Doç. Dr. Selda Özdemir katıldı.

Prof. Dr. Büyükberber, yaklaşık iki yıldır Gazi Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinin ÖGEM’in kurulması için çalıştıklarını belirterek, “Merkeze getirilen teknoloji çok yüksek bir teknoloji. Merkezde ayna arkasından çocuğun izlenmesi, ses sistemleri, göz izleme merkezi ve bunların yazılımları bulunuyor. ÖGEM özellikle otistik çocuklar için önemli bir merkez olacak.” dedi.

Merkezde önemli çalışmalar yürütülmesinin beklendiğini vurgulayan Büyükberber, kuruluşun gelişmesi için katkı sunmaya devam edeceklerini bildirdi.

ÖGEM Müdürü Doç. Dr. Özdemir ise, yürütülecek çalışmalar ile ilgili bilgi verirken “Merkezimizde Türkiye’de ilk defa kullanılan ileri göz izleme teknolojilerini, çocukların, gençlerin öğrenme ve gelişimlerini değerlendirmede kullanıma açıyoruz. Günümüzde çok ileri teknolojileri temsil ediyor göz izleme teknolojileri.” diye konuştu.

Özdemir, sistem aracılığıyla çocukların neyi nasıl öğrendiklerini değerlendirebileceklerini söyledi.

“Göz izleme teknolojileri ile otizmin riskleri tespit edilebilecek”

ÖGEM Müdürü Özdemir, göz izleme teknolojileri ve merkezin çalışmalarıyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de büyük üniversitelerde göz izleme laboratuvarları bulunduğunu ancak bunların genellikle deneysel amaçla kullanıldığını belirterek, ÖGEM’in, otizm riski taşıyan çocuk ve gençlerde göz izleme teknolojileriyle klinik değerlendirme yapan ilk merkez olduğunu kaydetti.

“Bebeklerde kullandığımız bu sistemi, daha ileri yaş grubu, ilköğretim birinci ve ikinci kademe öğrencilerinde de kullanıyoruz. Çocuklar etkili öğrenmede hangi stratejileri kullanıyorlar, nasıl okuma yapıyorlar bunları tespit ediyoruz. Bebeklik döneminde 0-3 yaş aralığında erken otizm risklerinin saptanmasında çok önemli bir sistem, dolayısıyla bu takiplerin, değerlendirmelerin klinik uygulamalarının ilk yansımasını merkezimizde göreceğiz.” değerlendirmesini yapan Özdemir, ÖGEM’in önemli bir açığı dolduracağını dile getirdi.

ÖGEM’de çocukların bireysel farklılıkları gözetilerek öğrenme, ödev yapma, okula başlama, dikkat eksikliği ve okul kurallarına uyum sorunları ile akran ilişkileri uzman öğretim üyelerince dikkat ve zeka testi uygulamalarına başvurularak “göz izleme laboratuvarı”nda tespit edilebilecek.

Göz izleme laboratuvarındaki bilgisayar ekranından bireylerin dikkat becerileri izlenebilecek ve erken dönem otizm riskleri tespit edilebilecek. Eş zamanlı olarak da ayna sistemi kurulmuş yan odadan teste katılan birey, uzman tarafından izlenebilecek ve bireye ait test verileri görülebilecek.

ÖGEM, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü öğretim üyelerince randevu sistemiyle hizmet verecek.

Kaynak: Sabah

40 yaş üstü baba olanların çocukları daha fazla otizm riski taşıyor

1418321081572GEORGET OWN Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre 40 yaş üstünde baba olanların çocukları, doğduklarında babaları 30 yaşında olanlara göre tam altı kat daha fazla otizm riski taşıyor.

Üremek için biyolojik saate sahip olan yalnızca kadınlar değil. ABD’li Georgetown Üniversitesi’nin araştırmasına göre 40 yaşından sonra baba olmak isteyenlerin sağlıksız çocuklara sahip olma riskinin arttığını gösterdi. 40 yaş üstü babalardan meydana gelen çocuklar, doğduklarında babaları 30 yaşında olanlara göre 6 kat daha fazla otizm riski taşıyor. Çünkü erkekler yaşlandıkça spermleri zarar görüyor.

Kaynak: Otizm.gen.tr

Üniversite Öğrencileri Otizmli Çocuklarla Duvar Boyadı

universiteli-gencler-otizmli-cocuklarla-duvar-boyadiDokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Programı öğrencileri ve Doç.Dr. Engin Deniz Eriş’in Yaratıcılık ve Yenilik Yönetimi dersi kapsamında Agah Efendi İlkokuluna konuk oldu ve otizmli çocuklar ile duvarlara resim yaptı.

Karabağlar ilçesinde otizmli öğrencilere ait sınıfı olan öncü okullardan biri olan Agah Efendi İlkokulu, üniversiteli gençlere Engelliler Haftası kapsamında otizm konusunda farkındalık yaratmak için bir proje geliştirdi. Okul müdürü Burçak Akseki’nin Doç. Dr. Engin Deniz Eriş ile tasarladıkları projede gençlere engellilik ve otizm farkındalığı semineri ile başlayan etkinlik, gençlerin engelli kardeşleri ile yemek yemesi ve sonrasında da okul duvarına resim yapmaları ile devam etti. 35 üniversite öğrencisi ile 5 otistik, 1 down sendromlu, 7 orta düzeyde zihinsel engelli çocuk ve 3 kaynaştırma öğrencisinin yer aldığı etkinliğe veliler ile birlikte Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Kaya da eşlik etti. Etkinlik, otizimli çocuklar için eğlenceli geçerken üniversiteli gençler için de oldukça öğretici oldu. Doç. Dr. Engin Deniz Eriş, etkinliğin sonunda özellikle engellerin kaldırılması konusunda çalışma yapmaları için öğrencilerinden söz aldı. Okul Müdürü Burçak Akseki ise çocukların ve gençlerin bir araya gelerek birlikte eğitim ve öğretim faaliyetlerinde bulunmalarının vizyonlarının gelişmesi açısından önemli olduğunu ifade etti.

Kaynak: Haber Tüzel

Otizmli Rabia AYTEK Mustafa CECELİ ile Buluştu

rabia-aytek-mustafa-ceceliİstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda piyano ve gitar bölümünün ilk ve tek otizmli öğrencisi olan 19 yaşındaki Rabia Aytek, 20 ayrı enstrümanı çalıyor. Henüz 6 yaşındayken otizm tanısı konulan Rabia müzik kariyerinde ne engel tanıyor ne de hayallerinden vazgeçiyor. Bu mücadeledeki en büyük destekçisi ise annesi Canan Aytek…

‘Albümünüzde gitar çalayım mı?’ 

Üç hafta önce AKŞAM Pazar’a konuk olan Rabia Aytek söyleşide en büyük hayalinin Mustafa Ceceli’ye gitar çalmak ve şarkı söylemek olduğunu ifade etmişti. AKŞAM Ceceli ile irtibata geçerek bu büyük buluşmayı gerçekleştirdi. AKŞAM ekibi gözyaşlarıyla bu büyük buluşmaya tanıklık etti. Yol boyunca heyecanına engel olamayan Rabia, elinden telefonu düşürmedi ve müzik öğretmenlerini arayıp onlardan dua etmelerini istedi. Kendisini kapıda karşılayan Ceceli’yi görür görmez gözyaşlarına boğulan Rabia, kırık gitarının tamir edilmesini ve bir beyaz piyano istediğini söyledi. Sıcacık buluşmada Rabia, “Yeni albümünüzde bir otizmliye yer veren tek müzisyen olmak ister misiniz?” diyerek Ceceli’nin yeni albümünde gitar çalma teklifinde de bulundu.

Kaynak: Akşam

Merve 13 Okul Gezdi Kabul Edilmedi

Algı Özel Eğitim Merkezi öğrencilerinden Merve 13 Okul gezdi hiç birine kabul edilmedi. Show Haber de yayınlanan röportaj.

 

Otizm Teşhisinde Yeni Bir Yöntem : Koklama Testi

dogtertjieİsrailli uzmanlar, insanların mutluluk verici kokuları daha uzun koklaması özelliğinin otizmli çocuklarda bulunmayabileceğini iddia etti. Weizman Enstitüsü’ndeki araştırmada çocuklar 10 dakikalık bir teste tabi tutuldu.

Kırmızı bir hortum hoş ya da hoş olmayan kokuları burna taşırken, yeşil hortum ise nefes alma biçimlerindeki değişimleri kaydetti.

Araştırmaya ekibinden doktora öğrencisi Liron Rozenkrantz, doğal gelişim gösteren çocukların kokulara göre nefes alma biçimlerini değiştirdiğini, otizmli çocukların ise bunu hiç yapmadığını aktardı. Araştırma ekibi de teste katılan çocuklarda otizmi yüzde 81 doğruluk payıyla belirleyebilen bir bilgisayar yazılımı geliştirdi.

Kaynak: Sabah

Otizm Teşhisi Diyabet ve Kanserden daha fazla

otizmBursa İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan, son yıllarda şeker, kanser ve AIDS dahil olmak üzere birçok hastalıktan daha fazla sayıda otizm teşhisi konulduğuna dikkat çekti.

Akan, Dünya Otizm Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı yazılı açıklamada, dünya genelinde okul çağındaki her 88 çocuktan birine otizm teşhisi konulduğunu belirtti.

Tüm dünyada otizme dikkat çekilmesi gerektiğini vurgulayan Akan, şunları kaydetti:

“Otizm erkek çocuklarda kız çocuklara oranla 3-4 kat daha fazla görülmekte ve her 54 erkek çocuktan biri günümüzde otizm riski taşımaktadır. Dünyada son yıllarda şeker, kanser ve AIDS dahil olmak üzere birçok hastalıktan daha fazla sayıda otizm teşhisi konulmaktadır. Otizmin oluşmasında tek bir biyolojik veya klinik bulgu olmadığı gibi, hastalığın ortaya çıkmasında da tek bir genin sorumlu olmadığı da düşünülmektedir. Genetik faktörlerin yanı sıra, çevresel koşulların, yanlış beslenme, çevre kirliliği, kimyasal maddeler, yanlış ilaç kullanımı, ağır metaller gibi durumların otizmi tetiklediği düşünülmektedir.”

Akan, otizmde ilk ve en önemli adımın erken teşhis olduğunu vurguladı.

Kaynak: Otizm.gen.tr