Sizinde başınıza gelebilir. Her Çocuk Otizmli Olabilir – Şubat 2013

otizmHer 100 çocuktan biri otizmli olarak doğuyor. Erkek çocuklar, kızlara oranla 3-4 kat daha yüksek risk altında. Genetik kökenli olduğu söylense de son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar çevresel faktörlerin de otizmi tetiklediğini gösteriyor. Yani, hepimiz çocuğumuzun otizmli olma riskiyle karşı karşıyayız. Peki çocuğumuza otizm teşhisi konulduğu andan itibaren ne yapacağımızı, neyle karşı karşıya olduğumuzu biliyor muyuz?

Algı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi psikologlarından Dilek Erzenli, otizmi belirtileri 3 yaşa kadar görülen, gelişimsel yetersizlik ve nörolojik bozukluk olarak tanımladı. Çevresel etkenlerin de nedenler arasında yeraldığına dikkat çeken Erzenli, otizmli çocukların birbirlerinden farklı olduğunu ancak temel ortak özellikleri bulunduğunu söyledi. Erzenli, ortak özellikleri şöyle sıraladı:

– Göz kontağı kuramamak, diğer kişilerin duygularını adlandıramamak, arkadaşlık kurmakta zorlanmak

– Dil gelişiminde gecikme, karşılıklı konuşmayı başlatma ve sürdürmede zorluk, yinelenen sözler ve konular

– Düzen takıntısı, yaşam rutininin bozulmasından endişe etmek, tekrarlanan el ve vücut hareketleri, nesnelerle işlevleri dışında ilgilenmek ve kullanmak

– Diğer çocukların arasına katılmamak

– Uygun olmayan zamanlarda gülmek ya da kıkırdamak,

– Ağrıya duyarsızlık

– Yalnızlıktan hoşlanma

– Objelere uygun olmayan şekilde tutunma ve bırakmama

– Dikkat çekecek derecede aşırı hareketlilik ya da hareketsizlik

– Tehlikelerden korkmama

– Topaç çevirme gibi sürekli oyunlardan hoşlanma

– Söylenenleri tekrarlamak

– Kucaklanmaktan hoşlanmama

Bu belirtilerden birinin varlığının görülmesi halinde bile çocuk ruh sağlığı uzmanına başvurulması gerektiğinin altını çizen psikolog Erzenli, tanı konulduktan sonra aileyi nelerin beklediğini şöyle anlattı:

“Çocuğunuza ilk otizm tanısı konduğunda önce bir şok yaşanabilir. Bazen sorunun ne olduğunu bilmek rahatlatıcı olabilir, ama aynı zamanda, üzgün kızgın veya şaşkın hissedebilirsiniz. İlk başta bu tanının çocuğunuz ve aileniz için ne anlama geldiğini anlamak zor olabilir. Ama daha sonra çocuğunuzun ihtiyacı olan yardımı aldığınızdan emin olmak için daha fazla bilgiye ihtiyacınız olacak. Ülkemizde devlet, ayda 8 saat bireysel, 4 saat grup ders hakkını otizmli çocuklara tanır. Milli Eğitim’e bağlı özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde bu dersler verilir. Fakat olması gereken aylık eğitim süresi en az 80-140 saat arasında olmalıdır, haftada 2 saatlik eğitim otizmli çocuk için yeterli değildir. Eğitim yoğun olmalıdır. Bu nedenle sizi devletin karşıladığı 12 saat haricinde ekstra dersler alacağınız dolayısıyla ekstra bütçe ayırmanız gereken bir dönem beklemektedir. Eğitimcinin otizm konusunda bilgili ve tecrübeli olması çok önemlidir. Otizm eğitiminde eğitimcinin ve eğitim kurumunun aileyi de eğitmesi, uygulamaların evde de devam etmesi gereklidir.”

Erzenli, bazı ebeveynlerin ilk başta tanıyı reddettiğini ancak bu psikolojik savunma sürecinden çabuk çıkılması gerektiğini vurgulayarak “Kabullenme sürecinde ebeveynler depresyona girebilir, eşler arasında boşanmaya varabilecek sorunlar yaşanabilir. Ebeveyn duruma alışmaya çalışırken bir yandan da yakınındaki insanlara açıklamalar yapmak zorunda kalır.Bu süreçte kendisi ile birlikte çevresini de eğitmek bilgilendirmek zorunda kalır” dedi. Erzenli, çocuğuna otizm tanısı konan ailelere psikiyatrist ve psikolojik yardım almalarını, benzer durum yaşayan ailelerle tanışmalarını, devamlı bilgi edinmeye çabalarını önerdi.

Yayınlanan Adresler

http://www.yazete.com/yasam/sizinde-basiniza-gelebilir-556757.html

http://www.f5haber.com/yazete/sizinde-basiniza-gelebilir-haberi-3673166/

http://www.gercekgundem.com/?p=525838

http://www.moralhaber.net/saglik/hepimizin-cocugu-otizmli-olabilir/

http://tarafsizhaber.com/haber-Otizm-nas305l-farkedilir-258131/

http://www.akdenizsonbaski.com/SIZINDE-BASINIZA-GELEBILIR-14349.html

Algı ABA Terapi Merkezi ve Milano Gourmet de iletişim ajansı olarak PGM PR’ı seçti – Şubat 2013

pgmGelişim bozukluğu görülen çocukların eğitiminde bilimsel kanıtlara dayanan tek yöntem olan ABA terapisini aslına uygun olarak uygulayan tek merkez olan Algı ABA Terapi Merkezi ile Avrupa’nın en ünlü ve lezzetli peynirlerini Türkiye’ye getiren Milano Gourmet iletişim ve pazarlama ajansı olarak PGM PR’ı tercih etti.

2010 yılında kurulan ve bugün kadar özellikle yurtdışından gelen büyük prodüksiyonların toplu bilet satışı ve etkinlik danışmanlığı alanlarında faaliyet gösteren PGM, PR sektöründe de hızlı ilerleyişini sürdürüyor.

15-16-17 Mart’ta İstanbul Ülker Arena’da sahne alacak olan dünyanın en popüler müzikali Cirque du Soleil Michael Jackson The Immortal World Tour’un toplu bilet satışı ve PR çalışmalarını yürüten PGM PR, 3 Nisan’da Ankara’da düzenlenecek olan 3. Ankara Marka Zirvesi’nin de içerik, pazarlama ve iletişim danışmanıdır.

Gelişim bozukluğu görülen çocukların eğitiminde bilimsel kanıtlara dayanan tek yöntem olan ABA terapisini ABD’li uzmanların süpervizörlüğünde gerçekleştiren Algı ABA Terapi Merkezi de iletişim danışmanı olarak PGM PR’ı tercih etti.

Avrupa’nın en lezzetli peynirlerini ve şarküteri ürünlerini Türkiye’ye getiren Milano Gourmet da iletişim ajansını seçerken tercihini pazarlama odaklı hizmet veren PGM PR’dan yana kullandı.

Yayınlanan Adresler

http://www.medyaloji.net/haber/pgm_pr_i_tercih_ettiler.htm

http://www.haberler.com/pgm-pr-i-tercih-ettiler-4322771-haberi/

http://www.reklamazzi.com/pgm-prâ??a-iki-yeni-marka.138783.htm

http://www.sondakika.com/haber/haber-pgm-pr-i-tercih-ettiler-4322771/

Çocuklar yoğun eğitimle otizmi aşabiliyor – Hayat Güzellik – Ağustos 2011

syf108bebek201010inddpdf__adobe_acrobat_professional_d2007 yılında Özel Algı Eğitim Merkezi’ni kuran Yakupyan, halen hem kendi çocuğuna hem de diğer otizmli ailelerin çocuklarına veriyor. Parin Yurdakul, otizmli çocukların farkına varılması, daha çok tanınaktüel haber masını sağlamak ve eğitimlerine destek olmak için geçtiğimiz aylarda özel bir gece düzenledi. Gecede Tasarımcı Muammer Ketenci’nin otizmli çocuklar için yeniden tasarladığı koleksiyonu
açık arttırmayla satışa sunuldu. “Birlikte Başaralım Otizmi Aşalım” projesi kapsamında düzenlenen geceden elde edilen gelir, otizmli çocukların eğitiminde kullanılacak. Biz de Parin Yurdakul ve Moda Tasarımcısı Muammer Ketenci’yle çalışmalarıyla ilgili konuştuk.

Bebeğim ve biz //HAZIRLAYAN: ŞENAY ÇELİK FOTOĞRAFLAR: MÜNHAN ÇINAR, LEYLA YAMAN

Oğlunuzun otistik olduğunu nasıl anladınız ve neler yaşadınız?

Ben 18 yıl finans müdürlüğü yaptım. 3 yıldır da otizmin içindeyim ve benim hayatımın anlamı. Bu işi çok severek yapıyorum. Çünkü bu çocuklara katkıda bulunduğumda “İşte yaşamamın anlamı bu” diyorum. 2000 yılında ikiz oğullarım Garen ve Sayet doğdular. İki oğlumda da 2 yaşına kadar hiçbir problem yoktu. Garen ilgili ve gelişimi çok önde bir çocuktu. 9 aylık olduğunda emeklemeye, 10 aylıkken yürümeye başladı. Çok sosyal bir çocuktu, 2 yaşına kadar her şey normal gelişti ve Garen 2 yaşına geldiğinde sanki hayatımıza bir değnek değdi ve her şey değişti. Ve biz otizm tanısını Garen 2 yaş 4 aylıkken aldık. O yaşa kadar gayet normal gelişen bir çocuk, daha sonra tamamen tetiklenen unsurlarla otizm dünyasının içine yuvarlandı. Otizm, çocukların bir kısmında doğuştan bir kısmında da sonradan ortaya çıkan nörobiyolojik bir bozukluk.

autismbubble_dOtizm insanların beyin sistemini ve bağırsak sistemini etkiliyor. Bu zamana kadar da sebepleri bulunmuş değil; genetik olduğu, bağırsak florasındaki bozukluktan kaynaklandığı hepsinin içinde olduğu komplike bir sistem. Ben 8 yıllık maratonun içinde şunu öğrendim ki otizm her insanın içerisinde olan bir problem, ama daha sonra bir tetiklenmeyle ortaya çıkıyor. Bu tetiklenme aşı bile olabilir, metal yükünden kaynaklandığı söz ediliyor. Ve psikolojik bir etki de olabilir, Garen’de olduğu gibi… Garen’e daha otizm tanısı konulmadığı dönemde ikizi Sayet bademcik rahatsızlığı geçiriyordu. Onunla çok ilgileniyorduk ve üzerine de fazla düşmüştük. Tabii çocuk da psikolojik olarak kendini yalnız hissetti ve içine kapanma oldu. 2 yaş 4 aylıkken otizm tanısını aldık ve biz ne yapacağız dedik. Benim eşim doktor ama sonuçta dahiliye uzmanı ve bu konuyu ne o ne de ben hiç bilmiyorduk. Bu nedenle, otizmi bütün kitlelere duyurmak ve otizmi anlamalarını sağlamak istiyoruz.

Merkezi açmaya nasıl karar verdiniz?

otizm_dGaren’e otizm tanısı konulduktan sonra ona özel eğitim vermeye başladık. Haftada iki gün gidiyordu. Ben bu konuyla ilgili sürekli araştırma yapıyordum ve baktım ki haftanın iki günü yetmiyor. Bu arada devletin desteğinin olduğunu öğrendim. Ayrıca özel eğitim desteği de alıyoruz, ama bu da yetmiyor. Araştırmalara devam ediyorum ve okuduğum literatürlerde haftada 40 saatten bahsediliyor. Biz günde 1-2 saat çocuğa ancak bu eğitimi verebiliyoruz. Ben o dönemde işimi bıraktım ve çocuğumla ilgilenmeye başladım. Onunla ilgilenmeye başlayınca, her otistik çocuğun bende aynı duyguyu uyandırdığını fark ettim. Otizmli çocuklar kalbimde bir yere dokunuyor. Ben bunu fark ettiğimde “Benim bunu meslek olarak seçmem lazım.” dedim. Ve bir anne olarak 2007 yılında iki eğitimci ile birlikte Özel Algı Eğim Merkezi’ni kurduk.

pgoipgupg_dNasıl bir eğitim uyguluyorsunuz?

Burayı açtıktan sonra çocuklara doğrudan faydamın dokunduğunu gördüm. Sonradan da yoğun eğitimin önemini fark ettik. Maalesef ülkemizde yoğun eğitim otizmli çocuklara çok fazla verilemiyor, çünkü çok pahalı bir sistem. Yani bu çocukların günde 6-8 saat arası bireysel eğitim alması gerekiyor. Bu da çok yüklü fiyatlar demek. Bu eğitimi aldırabilen kişi sayısı ise çok az. Çocukların geldiği noktaları gördüğümüzde yani 2 yaşında bize gelip günde 6 saat eğitim alan bir çocuk 3 yaşında konuşmaya başladığı ve normal düzeye geldiğinde anaokuluna kendi yaşıtlarıyla başlayan çocuklarımız olduğunda işin çıkış noktasının bu olduğuna karar verdik. Biz burada Ebi e dediğimiz bir eğitim programı uyguluyoruz. Bu yoğun eğitimde kullanılan bir program. Bu program sayesinde çocuklar 1 senede büyük aşamalar kaydediyor.

Defile projesine nasıl karar verdiniz?otizmin_erkek_cocuklarinda_daha_sik_gorulme_nedeni_bulundu_b_d

Bizim öncelikli hedefimiz bu çocukların kabul edilmesi. Daha sonra çocuklarımızın eğitimlerine katkıda bulunacak sponsor bulmak istiyoruz. Çünkü bu çocuklar yoğun eğitimle otizmi aşabiliyor. Biz öncelikle bu tür sosyal sorumluluk projelerinin çoğalmasını istiyoruz ki bu çocuklarımızda farkındalık artsın. Bizim projemizin çıkış noktası çocuklarımızın tanınmasını sağlamak ve eğitimlerine destek olmak. Muammer Ketenci ile yaptığımız bu proje ile hem otizmli çocuklara olan farkındalık daha çok artacak hem de onların
alması gereken eğitimin verilmesi sağlanacak.

Otizmli bir çocuğun annesi olmayı anlatır mısınız?

Kurduğum bu merkez açıkçası benim kendimi kurtarma noktam oldu. Çünkü diğer çocuklarla bir arada olmak bana grup psikolojisi hissi verdi. O alilerle konuşmak beni rahatlattı, terapi oldu. Ama bunu yapamayan aileler de var. İlk tanıyı aldığınız zaman bir anne çocuğunun otizmli olduğu tanısı konulunca önce kabullenmiyor, doktor yanlış tanı koydu diyor, reddetme söz konusu oluyor. Daha sonra birkaç doktor aynı şeyi söyleyince ve aile de çocukta farklılıklar görünce o zaman da çok ağır bir depresyon dönemine giriyorsunuz, gerçekten çok zor. Bir anne-baba için çocuğunun farklı gelişim göstermesi çok zor. Maalesef farklı gelişen bireylere acıyor, acınmasın. Bizler hep birlikte yaşamayı öğrenelim. Ve hep birlikte yaşayalım, çünkü bunu öğrendiğimiz zaman o bireyler de mutlu olacak. Bunun olması için de toplum bilincinin gelişmesi lazım. Ne kadar çok bilirsek, görürsek birlikte yaşarsak, duyarsak, o kadar çok anlarız.

syf110bebek201010inddpdf__adobe_acrobat_professional_dModa Tasarımcısı Muammer Ketenci: “Otizm yararına ilk defilem oldu”

Birçok projede yer aldım. Benim kendime misyon edindiğim şey kimsesiz çocuklardı. Senelerdir kimsesiz çocuklar yararına defileler yaptım. Doğrusu otizm bu zamana kadar aklıma gelmedi. Ama bir gün bir otizmli çocukla karşılaştıktan sonra otizmle ilgilenmem gerektiğini düşündüm. İşte o noktada otistik çocuk bana çok başka geldi ve otizmli çocuklar yararına bir defile yapmak istedik. Defilemiz çocuklar için yaptığımız Muammer Ketenci şovu oldu. 40-50 parçalık koleksiyondan oluştu. Tasarımlarımın hepsi yeniden üretildi.

 

Hayat Güzellik – 11 Ağustos 2011 

 

“Çocuklar yoğun eğitimle otizmi aşabiliyor” – Cafe Ruj – Eylül 2010

syf108bebek201010inddpdf__adobe_acrobat_professional_d2007 yılında Özel Algı Eğitim Merkezi’ni kuran Yakupyan, halen hem kendi çocuğuna hem de diğer otizmli ailelerin çocuklarına veriyor. Parin Yurdakul, otizmli çocukların farkına varılması, daha çok tanınaktüel haber masını sağlamak ve eğitimlerine destek olmak için geçtiğimiz aylarda özel bir gece düzenledi. Gecede Tasarımcı Muammer Ketenci’nin otizmli çocuklar için yeniden tasarladığı koleksiyonu
açık arttırmayla satışa sunuldu. “Birlikte Başaralım Otizmi Aşalım” projesi kapsamında düzenlenen geceden elde edilen gelir, otizmli çocukların eğitiminde kullanılacak. Biz de Parin Yurdakul ve Moda Tasarımcısı Muammer Ketenci’yle çalışmalarıyla ilgili konuştuk.

Bebeğim ve biz //HAZIRLAYAN: ŞENAY ÇELİK FOTOĞRAFLAR: MÜNHAN ÇINAR, LEYLA YAMAN

Oğlunuzun otistik olduğunu nasıl anladınız ve neler yaşadınız?

Ben 18 yıl finans müdürlüğü yaptım. 3 yıldır da otizmin içindeyim ve benim hayatımın anlamı. Bu işi çok severek yapıyorum. Çünkü bu çocuklara katkıda bulunduğumda “İşte yaşamamın anlamı bu” diyorum. 2000 yılında ikiz oğullarım Garen ve Sayet doğdular. İki oğlumda da 2 yaşına kadar hiçbir problem yoktu. Garen ilgili ve gelişimi çok önde bir çocuktu. 9 aylık olduğunda emeklemeye, 10 aylıkken yürümeye başladı. Çok sosyal bir çocuktu, 2 yaşına kadar her şey normal gelişti ve Garen 2 yaşına geldiğinde sanki hayatımıza bir değnek değdi ve her şey değişti. Ve biz otizm tanısını Garen 2 yaş 4 aylıkken aldık. O yaşa kadar gayet normal gelişen bir çocuk, daha sonra tamamen tetiklenen unsurlarla otizm dünyasının içine yuvarlandı. Otizm, çocukların bir kısmında doğuştan bir kısmında da sonradan ortaya çıkan nörobiyolojik bir bozukluk.

autismbubble_dOtizm insanların beyin sistemini ve bağırsak sistemini etkiliyor. Bu zamana kadar da sebepleri bulunmuş değil; genetik olduğu, bağırsak florasındaki bozukluktan kaynaklandığı hepsinin içinde olduğu komplike bir sistem. Ben 8 yıllık maratonun içinde şunu öğrendim ki otizm her insanın içerisinde olan bir problem, ama daha sonra bir tetiklenmeyle ortaya çıkıyor. Bu tetiklenme aşı bile olabilir, metal yükünden kaynaklandığı söz ediliyor. Ve psikolojik bir etki de olabilir, Garen’de olduğu gibi… Garen’e daha otizm tanısı konulmadığı dönemde ikizi Sayet bademcik rahatsızlığı geçiriyordu. Onunla çok ilgileniyorduk ve üzerine de fazla düşmüştük. Tabii çocuk da psikolojik olarak kendini yalnız hissetti ve içine kapanma oldu. 2 yaş 4 aylıkken otizm tanısını aldık ve biz ne yapacağız dedik. Benim eşim doktor ama sonuçta dahiliye uzmanı ve bu konuyu ne o ne de ben hiç bilmiyorduk. Bu nedenle, otizmi bütün kitlelere duyurmak ve otizmi anlamalarını sağlamak istiyoruz.

Merkezi açmaya nasıl karar verdiniz?

otizm_dGaren’e otizm tanısı konulduktan sonra ona özel eğitim vermeye başladık. Haftada iki gün gidiyordu. Ben bu konuyla ilgili sürekli araştırma yapıyordum ve baktım ki haftanın iki günü yetmiyor. Bu arada devletin desteğinin olduğunu öğrendim. Ayrıca özel eğitim desteği de alıyoruz, ama bu da yetmiyor. Araştırmalara devam ediyorum ve okuduğum literatürlerde haftada 40 saatten bahsediliyor. Biz günde 1-2 saat çocuğa ancak bu eğitimi verebiliyoruz. Ben o dönemde işimi bıraktım ve çocuğumla ilgilenmeye başladım. Onunla ilgilenmeye başlayınca, her otistik çocuğun bende aynı duyguyu uyandırdığını fark ettim. Otizmli çocuklar kalbimde bir yere dokunuyor. Ben bunu fark ettiğimde “Benim bunu meslek olarak seçmem lazım.” dedim. Ve bir anne olarak 2007 yılında iki eğitimci ile birlikte Özel Algı Eğim Merkezi’ni kurduk.

pgoipgupg_dNasıl bir eğitim uyguluyorsunuz?

Burayı açtıktan sonra çocuklara doğrudan faydamın dokunduğunu gördüm. Sonradan da yoğun eğitimin önemini fark ettik. Maalesef ülkemizde yoğun eğitim otizmli çocuklara çok fazla verilemiyor, çünkü çok pahalı bir sistem. Yani bu çocukların günde 6-8 saat arası bireysel eğitim alması gerekiyor. Bu da çok yüklü fiyatlar demek. Bu eğitimi aldırabilen kişi sayısı ise çok az. Çocukların geldiği noktaları gördüğümüzde yani 2 yaşında bize gelip günde 6 saat eğitim alan bir çocuk 3 yaşında konuşmaya başladığı ve normal düzeye geldiğinde anaokuluna kendi yaşıtlarıyla başlayan çocuklarımız olduğunda işin çıkış noktasının bu olduğuna karar verdik. Biz burada Ebi e dediğimiz bir eğitim programı uyguluyoruz. Bu yoğun eğitimde kullanılan bir program. Bu program sayesinde çocuklar 1 senede büyük aşamalar kaydediyor.

Defile projesine nasıl karar verdiniz?otizmin_erkek_cocuklarinda_daha_sik_gorulme_nedeni_bulundu_b_d

Bizim öncelikli hedefimiz bu çocukların kabul edilmesi. Daha sonra çocuklarımızın eğitimlerine katkıda bulunacak sponsor bulmak istiyoruz. Çünkü bu çocuklar yoğun eğitimle otizmi aşabiliyor. Biz öncelikle bu tür sosyal sorumluluk projelerinin çoğalmasını istiyoruz ki bu çocuklarımızda farkındalık artsın. Bizim projemizin çıkış noktası çocuklarımızın tanınmasını sağlamak ve eğitimlerine destek olmak. Muammer Ketenci ile yaptığımız bu proje ile hem otizmli çocuklara olan farkındalık daha çok artacak hem de onların
alması gereken eğitimin verilmesi sağlanacak.

Otizmli bir çocuğun annesi olmayı anlatır mısınız?

Kurduğum bu merkez açıkçası benim kendimi kurtarma noktam oldu. Çünkü diğer çocuklarla bir arada olmak bana grup psikolojisi hissi verdi. O alilerle konuşmak beni rahatlattı, terapi oldu. Ama bunu yapamayan aileler de var. İlk tanıyı aldığınız zaman bir anne çocuğunun otizmli olduğu tanısı konulunca önce kabullenmiyor, doktor yanlış tanı koydu diyor, reddetme söz konusu oluyor. Daha sonra birkaç doktor aynı şeyi söyleyince ve aile de çocukta farklılıklar görünce o zaman da çok ağır bir depresyon dönemine giriyorsunuz, gerçekten çok zor. Bir anne-baba için çocuğunun farklı gelişim göstermesi çok zor. Maalesef farklı gelişen bireylere acıyor, acınmasın. Bizler hep birlikte yaşamayı öğrenelim. Ve hep birlikte yaşayalım, çünkü bunu öğrendiğimiz zaman o bireyler de mutlu olacak. Bunun olması için de toplum bilincinin gelişmesi lazım. Ne kadar çok bilirsek, görürsek birlikte yaşarsak, duyarsak, o kadar çok anlarız.

syf110bebek201010inddpdf__adobe_acrobat_professional_dModa Tasarımcısı Muammer Ketenci: “Otizm yararına ilk defilem oldu”

Birçok projede yer aldım. Benim kendime misyon edindiğim şey kimsesiz çocuklardı. Senelerdir kimsesiz çocuklar yararına defileler yaptım. Doğrusu otizm bu zamana kadar aklıma gelmedi. Ama bir gün bir otizmli çocukla karşılaştıktan sonra otizmle ilgilenmem gerektiğini düşündüm. İşte o noktada otistik çocuk bana çok başka geldi ve otizmli çocuklar yararına bir defile yapmak istedik. Defilemiz çocuklar için yaptığımız Muammer Ketenci şovu oldu. 40-50 parçalık koleksiyondan oluştu. Tasarımlarımın hepsi yeniden üretildi.

 

Cafe Ruj – 18 Eylül 2010

 

Hepsi çok özel çocuklarımız için – Sabah Gazetesi – Eylül 2010

703177286720Muammer Ketenci’nin 16 Eylül’deki defilesine katılıp otistik çocukların eğitimine katkıda bulunabilir, ‘Algıları Değiştirmek’ konulu sergide ise Down Sendrom’luların ‘hayata tutunuşunu’ gözlemleyebilirsiniz

Ünlü moda ve aksesuvar tasarımcısı Muammer Ketenci, otistik çocuklar yararına 16 Eylül Perşembe akşamı Maslak Kasrı’nda defile düzenleyecek. ‘Birlikte Başaralım Otizmi Aşalım’ sloganıyla düzenlenecek defilede ünlü mankenler tarafından tanıtılacak aksesuvarlar açık artırma ile satışa sunulacak.

ÜNLÜLER KATILACAK
Dünyada her 100 çocuktan birinin otizmli olarak doğduğunu hatırlatan Ketenci herkesi organizasyona destek vermeye çağırdı: “Algı Eğitim Merkezi’yle birlikte otistik çocuklara ilgiyi çoğaltmak ve eğitim masraflarını karşılamak amacıyla yola çıktık. Sanat ve spor dünyasından çok sayda ünlü ismin de katılacağı defilenin tüm geliri otistik çocuklara bırakılacak. Çocuklara yardım eli uzatmak isteyen herkesi yanımızda görmek istiyoruz. Sadece 150 lira ödeyerek çok büyük katkı yapabilirsiniz.” Öte yandan, Down Sendrom’luların bağımsız ya da yarı bağımsız hayatlar kurabilmesini amaçlayan Down Türkiye ise İngiltere’de her yıl farklı temalarla yapılan ‘Algıları Değiştirmek’ konulu resim serginin en beğenilen parçalarını Türkiye’ye getirdi.

HEDEF 500 BİN KİŞİ 
Toplumun engellilik ve engelli insan algısını pozitif olarak etkilemeyi hedefleyen sergi ilk olarak İstinye Park’ta açıldı. Burada 13 Eylül’e kadar açık kalacak sergi 14-18 Eylül tarihleri arasında Capitol’de olacak. 19 Eylül-1 Ekim’de ise Carrefour İçerenköy’de gezilebilecek sergi, Ekim ayında açık hava mekanlarına taşınacak ‘Down Sendromu Farkındalık Aktiviteleri’nin ikinci ayağını 3 Ekim’de saat 15.00’te Galatasaray-Tünel arasında ‘Down Sendromu Dostluk Yürüyüşü’ ile gerçekleştirecek olan Down Türkiye, bu etkinliklerle 100 bin ziyaretçi, 130 bin hane ve 500 bin kişiye ulaşmayı hedefliyor.

“YARDIMSEVERLERİ BEKLİYORUZ”
Daha önce de yardım amaçlı defileler düzenleyen Muammer Ketenci, “Bütün yardımseverleri organizasyonumuza destek vermeye çağırıyoruz” dedi.

 

Sabah Gazetesi – 7 Eylül 2010

Birlikte Başaralım, Otizmi Aşalım ! – Haber 34 – Eylül 2010

xbirlikte-basaralim-otizmi-asalim--24170.jpg.pagespeed.ic.ZBcJPxmseK16 Eylül Perşembe Gecesi Maslak Kasrı’nın büyülü ambiyansında, Algı Özel Eğitim Merkezi’nin Otizmli öğrencileri adına büyük bir defile düzenleyen Muammer Ketenci, herkesi Otizm hakkında bilinçlendirmeye davet ediyor…

Ünlü moda ve aksesuar tasarımcısı Muammer Ketenci, muhteşem tasarımlarının yanında sosyal sorumluluk konusunda da hassasiyetini gösterdi. Muammer Ketenci, Türkiye’de benzeri olmayan donanıma sahip Algı Özel Eğitim Merkezi’yle birlikte Otizmli çocuklara ilgiyi çoğaltmak ve eğitim masraflarını çıkartmak amaçlı düzenlenecek organizasyonun liderliğini yapıyor.

Muammer Ketenci tarafından Otizmli çocuklar için tasarlanan aksesuarlar, “Birlikte Başaralım, Otizmi Aşalım” adlı gecede ünlü mankenler tarafından sergilenerek açık arttırma ile misafirlere sunulacak.

Ünlü sanatçıların ve birçok futbolcunun destek vereceği gecenin biletleri ücretli olup 5 Ağustos Perşembe gecesi Maslak Kasrı’nın büyülü ambiyansında gerçekleştirilecek.

Dünyada her 100 çocuktan biri otizmli olarak doğuyor. Erken tanı ve yoğun eğitimle %40 oranında çocuğumuzu geri kazanabiliyoruz. L’oreal Paris Make Up, Mos City’s, İnci, Binboa, Doluca, İnka Davetiye, Fotogram, Contact Production, Akzent ve Three N gibi duyarlı ve dev markalar geceye büyük destek sağlayarak çocuklarımızı kazanmamıza yardımcı oluyorlar. Sizde gelin, “Birlikte Başaralım, Otizmi Aşalım!”

Biletler 150.00 TL olup Algı Özel Eğitim Merkezi’nde satışa sunulmaktadır.

 

Haber 34 – 1 Eylül 2010

L’Oréal Paris Makyaj, Otizmli çocuklara destek için düzenlenen Muammer Ketenci defilesi resmi makyaj sponsoru – Kadınlar Kulübü – Ağustos 2010

logo_lorealÜnlü moda ve aksesuar tasarımcısı Muammer Ketenci, L’Oréal Paris Makyaj sponsorluğunda, Algı Özel Eğitim Merkezi Otizmli çocuklarına destek amaçlı defile düzenliyor. Defilenin amacı, Otizmli çocuklara olan ilgiyi çoğaltmak ve eğitim masraflarını çıkartmak olacak. L’Oréal Paris Makyaj, sponsorluğu ile hem sosyal sorumluluk alanındaki bilincini kanıtlıyor, hem de geceye katılacak ünlülerin makyajını yaparak Maslak Kasrı’nda gerçekleşecek olan defilenin büyüsüne imzasını atıyor.

Muammer Ketenci tarafından Otizmli çocuklar için tasarlanan aksesuarlar, “Birlikte Başaralım, Otizmi Aşalım” adlı gecede ünlü mankenler tarafından sergilenerek açık arttırma ile misafirlere sunulacak. Ünlü sanatçıların ve birçok futbolcunun destek vereceği bu özel defile 5 Ağustos 2010 Perşembe gecesi Maslak Kasrı’nın büyülü ambiyansında gerçekleştirilecek. Mankenlerin ve katılımcıların makyajları ise, L’Oréal Paris Makyaj uzmanları tarafından yapılacak. Geceye katılan bayanların güzelliğini vurgulayacak olan L’Oréal Paris Makyaj ürünleri ise şöyle olacak:

– Her bir kirpiği 3 kat kalınlaştırarak ekstra hacim veren ve aynı zamanda topaklanma yapmadan milyonlarca kirpik görünümü sağlayan mucize maskara “Volume Million Lashes”.
– Mükemmel kapatıcılık ve ultra ince dokusu ile ilk roll’on uygulayıcılı fondöten “True Match Roll-on”.
– Ortasındaki serum ile dudakları nemlendiren, aynı zamanda dolgun ve çarpıcı renklerde dudaklara sahip olmayı sağlayan ruj “Color Riche Serum”.
– 4 Adet birbirine uyumlu renk ile profesyonel göz makyajı için adım adım rehberlik eden 4’lü far “Quad Pro”.

Maslak Kasrı’ndaki büyülü ambiyansta L’Oréal Paris Makyaj ürünlerinin ve yarattıkları sonuçların katılımcıları büyülemesinin yanı sıra; L’Oréal Paris Makyaj, bu defilede Otizmli çocuklara da destek oluyor. Dünyada her 100 çocuktan biri otizmli olarak doğuyor. Erken tanı ve yoğun eğitimle %40 oranında çocuğumuzu geri kazanabiliyoruz. L’Oréal Paris Makyaj da bu bilinçle Otizmli çocuklar adına düzenlenen defilenin resmi makyaj sponsoru oluyor.

Biletler 150.00 TL olup Algı Özel Eğitim Merkezi’nde satışa sunulmaktadır.

Geceye siz de gelin “Birlikte Başaralım, Otizmi Aşalım!”.

Çünkü siz buna değersiniz…
Otizmli çocuklar buna değer…

 

Otizmli Çocuklara Destek Gecesi – Sağlığım İçin Her Şey – Temmuz 2010

240_20100731_134717Moda ve aksesuar tasarımcısı Muammer Ketenci, Algı Özel Eğitim Merkezi’yle birlikte Otizmli çocuklara ilgiyi artırmak ve eğitim masraflarını karşılamak amacıyla düzenlenecek organizasyonun liderliğini yapıyor. Muammer Ketenci tarafından Otizmli çocuklar için tasarlanan aksesuarlar, “Birlikte Başaralım, Otizmi Aşalım” adlı gecede ünlü mankenler tarafından sergilenerek açık artırma ile misafirlere sunulacak. Ünlü sanatçıların ve birçok futbolcunun destek vereceği gecenin biletleri ücretli. Defile, 5 Ağustos Perşembe gecesi Maslak Kasrı’nda gerçekleştirilecek. Dünyada her 100 çocuktan biri otizmli olarak doğuyor. Erken tanı ve yoğun eğitimle yüzde 40 oranında çocuk geri kazanılabiliyor.

Sağlığım İçin Her Şey – 31 Temmuz 2010

Birlikte Başaralım Otizm’i Aşalım – Sabah Gazetesi – Temmuz 2010

mummar-ketenciL’Oréal Paris Makyaj, Otizmli çocuklara destek için düzenlenen Muammer Ketenci defilesi resmi makyaj sponsoru!

Ünlü moda ve aksesuar tasarımcısı Muammer Ketenci, L’Oréal Paris Makyaj sponsorluğunda, Algı Özel Eğitim Merkezi Otizmli çocuklarına destek amaçlı defile düzenliyor. Defilenin amacı, Otizmli çocuklara olan ilgiyi çoğaltmak ve eğitim masraflarını çıkartmak olacak. L’Oréal Paris Makyaj, sponsorluğu ile hem sosyal sorumluluk alanındaki bilincini kanıtlıyor, hem de geceye katılacak ünlülerin makyajını yaparak Maslak Kasrı’nda gerçekleşecek olan defilenin büyüsüne imzasını atıyor.

Muammer Ketenci tarafından Otizmli çocuklar için tasarlanan aksesuarlar, “Birlikte Başaralım, Otizmi Aşalım” adlı gecede ünlü mankenler tarafından sergilenerek açık arttırma ile misafirlere sunulacak. Ünlü sanatçıların ve birçok futbolcunun destek vereceği bu özel defile 5 Ağustos 2010 Perşembe gecesi Maslak Kasrı’nın büyülü ambiyansında gerçekleştirilecek. Mankenlerin ve katılımcıların makyajları ise, L’Oréal Paris Makyaj uzmanları tarafından yapılacak.

Geceye katılan bayanların güzelliğini vurgulayacak olan L’Oréal Paris Makyaj ürünleri ise şöyle olacak: 

– Her bir kirpiği 3 kat kalınlaştırarak ekstra hacim veren ve aynı zamanda topaklanma yapmadan milyonlarca kirpik görünümü sağlayan mucize maskara “Volume Million Lashes”.

– Mükemmel kapatıcılık ve ultra ince dokusu ile ilk roll’on uygulayıcılı fondöten “True Match Roll-on”.

– Ortasındaki serum ile dudakları nemlendiren, aynı zamanda dolgun ve çarpıcı renklerde dudaklara sahip olmayı sağlayan ruj “Color Riche Serum”.

– 4 Adet birbirine uyumlu renk ile profesyonel göz makyajı için adım adım rehberlik eden 4’lü far “Quad Pro”.

Maslak Kasrı’ndaki büyülü ambiyansta L’Oréal Paris Makyaj ürünlerinin ve yarattıkları sonuçların katılımcıları büyülemesinin yanı sıra; L’Oréal Paris Makyaj, bu defilede Otizmli çocuklara da destek oluyor. Dünyada her 100 çocuktan biri otizmli olarak doğuyor. Erken tanı ve yoğun eğitimle %40 oranında çocuğumuzu geri kazanabiliyoruz. L’Oréal Paris Makyaj da bu bilinçle Otizmli çocuklar adına düzenlenen defilenin resmi makyaj sponsoru oluyor.

Biletler 150.00 TL olup Algı Özel Eğitim Merkezi’nde satışa sunulmaktadır. Geceye siz de gelin “Birlikte Başaralım, Otizmi Aşalım!”.

Sabah Gazetesi 31 Temmuz 2010

Otizmi aşalım – Sabah Gazetesi – Temmuz 2010

690419768696Tasarımcı Muammer Ketenci, 5 Ağustos akşamı Maslak Kasrı’nda otizmli öğrenciler yararına bir defile düzenleyecek. Ketenci’nin, ‘Birlikte Başaralım Otizmi Aşalım’ sloganıyla lanse edilen defilesinin biletleri ise 150 TL’den satılacak.

 

Sabah Gazetesi – 30 Temmuz 2010