Çocukların Doğal Yaşamdan Kopması Otizmi Arttırdı
Prof. Dr. Osman ABALI’dan Çocukların Doğal Yaşamdan Kopması Otizmi Arttırdı başlıklı köşe yazısı Meydan Gazetesi’nde yayınlandı.
İşte O Köşe Yazısı:
Asistanlık yıllarımda otizm hastalığı olan çocukları ilk muayene ettiğimde otizm için “Sırlı bir hastalık” demiştim. Konuşmayan, çevresiyle ilgilenmeyen, kendi halinde olmaya çalışan bu çocuklar, sanki farklı bir boyutu algılayabiliyordu. O günden bu yana gördüğüm binlerce çocuğun bizlere öğrettiği çok şey oldu. Tedavi konusunda bazı ilerlemeler görüldü. Ancak birçok hastalığın çözümü konusunda ciddi mesafeler alınmışken otizm gibi bazı hastalıkların çözümü konusunda çok net bir tedavi bulunamadı.
Buna bağlı olarak otistik çocukların aileleri, ciddi arayışlarla alternatif tedavilere yöneliyor. Bu tedaviler ailelere maddi-manevi kayıplar yaşatırken çocuklar, maalesef ciddi zaman kaybı yaşıyor.
45 çocuktan biri otistik
Otizm ve tedavisini farklı bir yazı konusu yapmamız daha iyi olur. Ancak herkesin sorduğu “Otizm sıklığı artıyor mu?” sorusunun cevabını vermemiz aileler için öğretici olacaktır. Bundan yirmi yıl önce 600 çocukta 1 görüldüğü ifade edilen bu bozukluğun artık 80 çocukta bir görüldüğü çalışmalarla tespit edilmiştir. Otizm ve buna bağlı spektrumda bulunan hastalıkların tamamını hesaba kattığımızda böyle bir sıklık görebiliyoruz. Bazı çalışmalarda bu oran 45’te bire kadar artmaktadır. Sonuçta son yıllardaki çalışmalar bu hastalığa daha sık yakalandığını gösteriyor. Burada önemli bir soru da şu: Acaba tanınması mı artıyor yoksa hastalık mı artıyor? Bence her ikisi de artıyor. Hem hastalık daha iyi tanınıyor hem de otizm sıklığı giderek artıyor.
Otizm neden artıyor?
Otizm sıklığı her geçen gün artıyor. Doğal olmayan hayat, teknoloji ve şehirleşme konularına vurgu yapmak gerekir. Otizm tanısı alan çocukların uygun olmayan teknoloji kullanımları, doğal olmayan beslenme tarzları, kapalı ve doğadan uzak çevrede yetişmeleri, stres altında bulunmaları gibi birtakım unsurları görüyoruz.
Bu durumda önlem alınması gereken tedbirler de karşımıza çıkıyor. İnsanoğlu ne kadar doğal ve fıtri bir ortamda bulunursa kendisine o kadar iyilik yapmış oluyor. Doğallıktan uzaklaşmak bizlerde farklı riskleri beraberinde getiriyor.
Ne yapmalı?
Çocuk yetiştirmedeki temel unsurları ele aldığımız zaman aslında otizm gibi problemler içinde çözüm üretmiş oluyoruz. Tabiatla iç içe çocukların oyun oynaması, yeşil, kum, su, ağaç, çim gibi unsurlarla karşılaşması, temiz hava ve bol oksijenle gelişimin desteklenmesi, doğal gıdaların ağırlıklı olarak beslenme düzeninde bulunması, yeterince hareket yeterince uykunun olması, katkı maddelerinden, petrol ürünlerinden çocukların uzak tutulması; diğer çocuklarla birlikte oyun ve aktivitelere katılmaları çocuklar için çok önemli ve gereklidir. Ayrıca anne-baba ile huzurlu zaman geçirmeleri yararlı olacaktır. Otizm tanısı konan çocuklara ek olarak tıbbi tedavi ve özel eğitimin de gerekli olduğunu vurgulamak gerekir. Tıbbi desteğin olması onların daha kaliteli bir yaşam süreci ve eğitim imkânlarına ulaşmalarına yardımcı olacaktır. TÜBİTAK ile ortaklaşa gerçekleştirdiğim bir proje var. Bu projede www.erkenrisk.org web sitesindeki değerlendirmeyle 0-4 yaş arası çocukların risk alanları belirlenmekte. İsteyen aileler bu konuda ilgili web sitesini inceleyebilirler. Hepinize mutlu ve huzurlu hafta sonları diliyorum.