Birlikte ağlamak güzel, Özel gereksinimli çocukları olan anneler her perşembe bir araya geliyor

birlikte-aglamak-guzelAdım Arzu Gökçe, yedi yaşında asperger sendromu olan bir kızım var, okulda sıkıntılar yaşıyoruz…

Ben Yakut Benal üç çocuk annesiyim ikizlerimden biri Cerebral Palsyli kaynaştırıma eğitimimizle ilgili sıkıntılarımız var…

İrem Afşin , sekiz yıldır otizim dünyasındayız , asperger sendromu olan bir oğlum var. En büyük sorunlardan biri ayrımcılık.

Adım Ülkü, 14 ve 7 yaşlarında iki oğlum var. Küçük oğlumun doğduğunda ayaklarında bir problem vardı, tabanları içe dönüktü. ‘Pes ekinovarus’ deniyor, uzun süren tedavilerden sonra şimdi cimnastik yapıyor….

Bir masa etrafında toplanan 15 kişi önce sırayla kendini tanıtıyor ardından yorgunluklarını, umutlarını, korkularını paylaşıyor, birbirine destek veriyor, sorunlara yönelik neler yapılabileceğiyle ilgili kafa yoruyorlar. Aralarında özel gereksinimli çocukları olanlar da var, gelişimi doğal seyrinde devam eden çocukları olan da… Kimi zaman hep birlikte gözleri doluyor kimi zaman umutla gülümsüyor dudaklar, birinin yaşadığı diğerine güç veriyor. Ne teşhisi aldıklarında yaşadıkları kabullenememe, ne çevrelerinin tepkisi ve içine düştükleri yalnızlık ne uzun ve pahalı tedaviler hiçbiri ayrımcılık kadar can sıkıcı ve üzücü değil anneler için. Ortak dilleri annelik. Onlar ‘perşembe anneleri’.

11 yıllık özel eğitim öğretmeni olan Aylin Çalışkan, üniversitede özel eğitim formasyonu alırken kendilerine tavsiye edilen ‘Bayan Perşembeler’ kitabından feyz alarak yola çıktı. Kitapta özel eğitim gereksinimli çocukların her perşembe toplanan annelerinin sohbetleri vardı. “Birlikte ağlamak güzel” diyen Çalışkan özel eğitim öğretmenliği yaparken kendi öğrencilerinin annelerini toplamaya başladı. Sonra anne oldu, bir blog açtı. Namı diğer ‘Aylin Anne’ bu blogda seslerini duyurabilmek için ‘Perşembe Anneleri’ adı altında röportajlar yayımlamaya başladı. Sonra da buluşmalar başladı. Özel çocukları olan anneler ve onlara destek vermek isteyen anneler bir araya geldi. Çalışkan İzmir ’de yaşadığı için genelde bu kentte yapılan ‘Perşembe Anneleri’nin 4. toplantısı bu kez İstanbul ’daydı. Ben de gazeteci kimliğimden öte bir anne olarak ‘oradaydım.’

Yasada güzel pratikte kötü

Masadakiler kendilerini birbir tanıtıyor. Mücadele, yorgunluk hepsi bir arada. Arzu Gökçe’nin 7 yaşındaki kızında ‘asperger sendromu’ var. Bir devlet okulunda kaynaştırma eğitimi alıyor. Okul bulmak çok kolay olmamış. Gökçe çocuğunun farklıklarının anlaşılmasını istiyor. Öğretmeninin yazdığı bir notu üzüntüyle anlatıyor: “Sayın veli çocuğunuz bütün gün oturuyor, bir şey yapmıyor.”

Yakut Benal’ın üç çocuğu var, ikizlerinden kızı Deniz, ‘Cerebral Palsyli’ . Psikolojik danışman Benal, işinden ayrılmış. Son iki yıldır ilköğretim birinci sınıfa giden kızının fizyoterapisini kendi yapıyor. Benal, kaynaştırma eğitimi için yasal düzenlemelerin iyi durumda olmasına rağmen uygulamada sorunlar olduğunu söylüyor. Zira bazı okullar ya bahanelerle ya da kırıcı bir şekilde çocukları reddediyor.

Eğitim eşittir tedavi

Benal, sorunun okula başlamakla bitmediğini söylüyor: “Okula girmekle bitmiyor, sınıfta bir köşede oturuyoruz. Kaynaştırma öğrencisi için bireysel eğitim planı (BEP) hazırlanmalı. Sorunların çözümünde okul yönetiminin duruşu çok önemli. Gelişimi doğal seyrinde olan bir çocuk için özel gereksinimli bir çocuk ile birlikte olması çok önemli, bir hayat deneyimi. Ben iki oğlumu engelli kardeşleri olduğu için şanslı görüyorum. Tüm annelere bunu anlatmalı.

Otizmli çocukları olan kadınların ‘anneler buluşuyor’ toplantıları için yakında kurulacak ‘Otizm Dostları Derneği’nin çalışmalarını yürüten İrem Afşin, ‘Eğitim eşittir tedavi’ derken, en büyük sorunun ayrımcılık olduğunu vurguluyor. Özel gereksinimli çocukların temel hakkı olan eğitimi alırken, diğer velilerinin de destek vermesi gerektiğini söyleyen Afşin, “Sınıftaki bir iki anne ‘O da bu sınıfta okuyacak’ dese bu kadar sorun yaşamayabilirdim” diyor.

Kaynak:Haber: UMAY AKTAŞ SALMAN – [email protected] / Arşivi