Rıza Emir KARATAŞ 7 Yaş

Merhaba ben Ecem KARATAŞ,

 

521888_3742032583187_1589050569_n

Rıza Emir’in ablasıyım. Kardeşimin farklı gelişim göstermesi (otizmli olması) beni üzüyor. Ama böyle olmasını ne kardeşim ne de biz isterdik. Biz böyle olsun istemedik ama maalesef kardeşim diğer çocuklara göre farklı gelişim gösteriyor ve bunun için özel eğitim alıyor.

Kardeşimin farklı gelişim göstermesi üzücü bir şey ama kardeşim sayesinde empati kurmayı, karşımdaki kişiyi düzgün şekilde dinlemeyi ve insanlarla özellikle engelli olan insanlarla nasıl iletişim kuracağımı öğrendim.

Kardeşim bu yıl 1. Sınıfa başladı, bende 7. Sınıfa geçtim. Annem ve babam sabah işe gidiyorlar. Ben kardeşimle öğlenci olduğum için sabah evde sadece kardeşimle ben oluyoruz. Bana hiç zorluğu olmuyor, tam tersine bana yardım ediyor. Sabahları kardeşim televizyon izlerken ben ödevlerimi yapıyorum, akşam onun yaptığı ödevleri tekrar ediyoruz. Tamam kabul ediyorum bazen beni sinirlendirebiliyor ama biliyorum ki kardeşime kızarsam ya da bağırırsam eski haline geri dönebilir. Bunun için kardeşime sinirlensem de ona ne bağırıyorum ne de kızıyorum. Sinirim geçene kadar ya kitap okuyorum ya da ders çalışıyorum ama beni çok nadir sinirlendirir.

Kardeşimle aynı okula gidiyoruz. Bunun için kardeşime okulda da dikkat ediyorum. Kardeşimi koruyorum ama karşı tarafı da düşünüp onların yerine kendimi koyuyorum. Mesela kardeşim oyun oynarken işitme engelli çocuğun biri kardeşime çarptı ve kardeşim yere düştü. Arkadaşım da o çocuğa bağırdı. Ben kardeşimin durumundan dolayı böyle kişilere iyimser davranılması gerektiğini bildiğim için arkadaşımı engelledim ve sınıfta arkadaşıma onu neden engellediğimi anlattım. Biraz sinirli bir şekilde anlatmış olabilirim çünkü kardeşim ve böyle durumu olan çocuklara karşı çok hassasım. Arkadaşımla tartışsam da engelli arkadaşlarımızın böyle olmayı istemediklerini ve onlarında bizler gibi bir insan olduğunu, bizler gibi canları olduğunu anlatmış oldum.

Rıza Emir KARATAŞ’ın

Ablası Ecem

67246_324747434312908_1291235414_n

19 Temmuz 2006 kara bulutlar arasında bir güneş doğdu. Hanemize doğan bu güneşi kara bulutlar kaplamıştı. Çünkü oğlum 6,5 aylık 1000 gr bir bebekti, doktorların yaşamaz dediği ve azimle hayata tutunan güçlü bir bebekti. Yaşaması için dua ederken birde gözlerinin görmediğini öğrendim. Dünya başıma yıkılmıştı. 2 aylıkken ilk ameliyatını oldu. İlk 6 ay dünya ile irtibatımı kesip misafir bile kabul etmedim.

 

rıza emir ailesini tanıtma_0001 306909_3662836043323_1906297440_n

Büyük bir özveriyle elimden geleni yaptım. Oğlum büyümeye devam ederken ters giden bir şeyler vardı. Normal gelişim gösteren bir çocuk büyütmüş bir anne olmanın ve hemşire olmanın etkisiyle normal gitmeyen şeyler olduğunu anladım. Ama doktorlarda dahil bütün çevrem bana her şeyin normal olduğunu abarttığımı söylüyorlardı.  1,5 yaşında oğlum ateşli havale geçirdi, hemen müdehale ettim. 3 yaşına gelince İstanbul’a tayinimiz çıktı. İstanbul’a geldikten sonra konuşan, gülen çocuk gitti yerine göz teması kurmayan, istedikleri şeyleri parmakla gösteren, dönen şeylere bakan bir çocuk geldi.Psikiyatri kliniğinde çalışmamın verdiği bu tecrübeyle oğlumun değişik davranışlarını fark etmiştim. Ama çevrem sorunun bende olduğunu çocukta bir sorun olmadığını savunmaya devam ediyordu.

Yılmadım oğlumu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne götürdüm, gerekli testlerden sonra “yaygın gelişimsel bozukluk” tanısı konuldu. Sene 2010 dünya başıma yılıkdı. 6 ay ağladım ama araştırmaya devam ettim ve eğitim alabileceği en iyi yeri buldum. Ekim 2010’da Algı Eğitim Merkezi ile tanıştık. Başladığımızda istediği şeyler olmazsa çığlık atıp ağlayan, konuşmayan, göz teması kuramayan zor bir çocuktu. Öğretmenimizin bize yol göstermesi ve yoğun özveriyle çalışmaları sonucunda şu anda olabilecek en iyi seviyeye geldik. Emir’in sayılara olan ilgisi, alfabeyi kendi başına öğrenmesi gibi yeteneklerini anlamamızı da sağladı.

Emir evimizin neşe kaynağı, çevrede çok sevilen bir o kadar da kuralcı bir çocuk. İyi ki varsın oğlum…

Şunu anladım ki yüce Rabbimin sevdiği bir kuluyum ki bana küçük şeylerle nasıl mutlu olacağımı öğretti. Emirim’le gurur duyuyorum aramızda çok büyük bir bağ var bu aşkın arasına hiçbir engel giremez. Oğlum benim yaşama kaynağım. Seni seviyorum Emir…

Anne

Sevilay KARATAŞ